23. Ceza Dairesi 2015/3196 E. , 2015/6494 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 15 - 2012/22427
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2011
NUMARASI : 2010/447 (E) ve 2011/452 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçinin müteahhitlik yaptığı ve üç adet daireyi satmak için ilan verdiği, sanığın olay günü daireleri almak istediğini belirterek müşteki ile irtibata geçtiği, 400.000 TL karşılığında daireleri alacağını söyleyerek müşteki üzerinde güven kazandığı, bu sırada annesine vermek üzere kendisine acilen 350 TL lazım olduğunu ve üzerinde para olmadığını söyleyerek müştekiden 350 TL aldığı ve annesine vermek bahanesiyle şikayetçinin aracından inerek ortadan kaybolduğu sabit olmakla dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinden 300 gün olarak tayin edilmesi,
2- TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "300 gün", 250 gün ve "5.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", 4 gün ve "80 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi; yine hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünü çıkartılıp yerine, "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmek suretiyle; hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.