Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9998 Esas 2021/4967 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9998
Karar No: 2021/4967
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9998 Esas 2021/4967 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/9998 E.  ,  2021/4967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi



    Sanık ... hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından mütalaa bulunması karşısında, bu suçlardan mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
    A- Sanık ... hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçundan açılan kamu davasında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli ve 1999/11-273/288 sayılı kararında açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması hâlinde VUK"nin 139. maddesinde yazılı durumların ve usulüne uygun tebligatın aranmasına gerek bulunmaması ve defter ile belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olması karşısında; sanığın, defter ve belgeleri ibraz etmesi hususunda tebligatı bizzat aldığı ancak defter ve belgelerin ... İş Mahkemesinin 2013/245 Esas sayılı dosyasında olduğunu savunması; ... İş Mahkemesinin 29.12.2013 tarihli cevabi yazı içeriği incelendiğinde defter ve belgelerin 2013/245 Esas sayılı dosyasına sunulmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Defter ve belgeleri gizleme suçunda, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu, sanığa 09.04.2013 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği, bu nedenle suç tarihinin 25.04.2013 tarihi olduğu gözetilmeksizin gerekçeli karar başlığına suç tarihinin 2012 olarak yanlış yazılmasının mahallinde düzeltilmesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz talepleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    1-Sanık hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suça konu faturaları düzenleyen şirketin ortağı olduğunu ancak faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını, şirket temsilcisinin ağabeyi diğer sanık ... olduğunu savunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
    a- Şirket ortağı ...’ın CMK"nin 40. maddesi uyarınca yasal hakları hatırlatılarak suça konu faturaların düzenlenmesine ilişkin beyanlarının alınması,
    b- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların, bu faturaları kullanan şirketlerden veya bu mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle kanaat oluşturacak sayıdaki asılları getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorularak faturalardaki yazı ve imzaların sanık ... veya kardeşi ..."a mı ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    c- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dosyaya getirtilen raporlar haricinde karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneğinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
    d- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanık ...’ın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    e- Şirketin beyannamelerinin kimin tarafından verildiği, şirketin muhasebesinin kimin tarafından tutulduğu araştırılıp, tespit edilmesi halinde muhasebecinin tanık sıfatıyla dinlenilerek, sanık ...’ı tanıyıp tanımadığının, muhasebe işlemlerinin yürütülmesinde kiminle muhatap olduğunun, kimin talebi üzerine şirketin muhasebesini tutmaya başladığının, şirket işlerini fiilen kimin yürüttüğünün sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a- Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçlarının ayrı ayrı işlenmiş, birbirinden bağımsız suçları oluşturması nedeniyle her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, tek mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
    b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına,,
    08.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara