Esas No: 2015/20267
Karar No: 2015/6465
Karar Tarihi: 11.11.2015
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/20267 Esas 2015/6465 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/331920
Mala zarar verme ve basit yaralama suçlarından sanık N.. G.."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 151/1, 168/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 500,00 Türk Lirası ve 240,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/04/2013 tarihli ve 2012/501 esas, 2013/429 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 151/1, 168/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 500.00 Türk Lirası ve 240,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2015/24 esas, 2015/72 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28/09/2015 Gün ve 19270/62016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2015 gün ve 2015/331920 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılmak suretiyle sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 19/09/2008 tarihli ve 2008/12198 esas, 2008/9890 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık N.. G.."ın 10/01/2013 tarihli sorgusunda beyan ettiği adresi olan T.. Mahallesi .. sokak No:.. Daire:.. E../İ.. adresine tebligat çıkarılmadan mernis adresi olarak görünen T.. Mahallesi .. sokak No:.. Daire:.. E../İ.. adresine tebligat çıkarılmasının usule aykırı olması nedeniyle Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17.02.2015 tarihli 2015/24 Esas, 2015/72 Karar sayılı kararının henüz kesinleşmemiş olması ve yalnızca temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği anlaşılmakla, koşulları bulunmayan kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, hükmün usulünce tebliğ için gereğinin mahkemesince ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.