23. Ceza Dairesi 2015/20234 E. , 2015/6459 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/308953
Dolandırıcılık suçundan sanık H.. A..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve 2000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2009 tarihli ve 2005/774 esas, 2009/121 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/09/2015 gün ve 18120/58337 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/09/2015 gün ve 2015/308953 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Dosya kapsamına göre, sanığın diğer sanık Y.. G.. ile birlikte kendisini doktor olarak tanıtarak katılan Ö.. Ö.."ten 5.000 adet gözlük çerçevesi alarak parasını ödemediği şeklinde kabul edilen eylem nedeniyle dolandırıcılık suçunu işlediğine ilişkin, katılan ve tanıkların aynı nitelikte matbu şekilde hazırlanmış dilekçeleri ile diğer sanık beyanı dışında, hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma, olağanüstü bir yasa yolu olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olup, ülke genelinde uygulama birliğini sağlamak ve farklı uygulamalar nedeniyle oluşabilecek hak kayıplarının önlenmesi açısından kabul edilmiş bir kurumdur. Bu denetimin konusunu maddi ve yargılama hukukuna ilişkin esaslı hukuka aykırılıklar oluşturmaktadır. Ancak kesin hüküm otoritesinin korunması zorunluluğu nedeniyle kapsamı dar tutulması gereken bu olağanüstü yola başvurulabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Nitekim kanun yolunun bu özelliği nedeniyle delillerin takdir ve tercihinde hataya düşüldüğünden bahisle ve takdire ilişkin konularda bu yola başvurulması, sözü edilen olağanüstü kanun yolunun amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacaktır.
Bu kapsamda, incelemeye konu kanun yararına bozma isteminde olağan yasa yolu olan temyizde ileri sürülebilecek nedenler gösterilip, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle hükmün kanun yararına bozulması istenildiği anlaşılmakla, olağan temyiz yasa yolunun koşulları içerisinde denetlenebilmesi mümkün olan hususların sonradan olağanüstü kanun yolu ile incelenmesi bu yasa yolunun mahiyetine aykırı olması nedeniyle, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2009 tarih ve 2005/774 Esas, 2009/121 Karar sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.