Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3898 Esas 2015/6378 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3898
Karar No: 2015/6378
Karar Tarihi: 10.11.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3898 Esas 2015/6378 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın dolandırıcılık suçu sabit görüldü. Sanığın noterde yapılan satış sözleşmesiyle araç aldığı, ancak ödeme yapmadığı iddia edildi. Telefon konuşmaları ve katılanın ifadeleri incelenerek sanığın suçu işlediği sabit görüldü. Ancak mahkeme, sanığın cezasında TCK'nın 53. maddesi ile ilgili bir hataya düştüğü için kararın düzeltilerek onanmasına karar verdi. Bu kapsamda, sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar velayet hakkından ve vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğunun devam edeceği, diğer durumlarda ise hapis cezasının tamamlanıncaya kadar devam edeceği belirtildi. Kanun maddesi olarak TCK'nın 53. maddesi açıklandı.
23. Ceza Dairesi         2015/3898 E.  ,  2015/6378 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/35443
    MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 20/12/2011
    NUMARASI : 2011/685 (E) ve 2011/1001 (K)
    SUÇ : Dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın en baştan itibaren bedelini ödememe iradesini taşıdığı halde katılan nezdinde güven sağlayarak ödeyeceğini belirtip noterlikte yapılan satış sözleşmesi ile katılandan araç aldığı, sonrasında ödeyeceğine dair taahhüdünü inkar edip, devir esnasında ödediğinden bahisle haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda;
    Sanığın parayı önce yanlış bir hesaba yatırdığına, sonrasında ise noterde devir esnasında elden verdiğine ilişkin çelişkiler içeren telefon konuşmalarına, katılanın ise istikrarlı beyanlarına ve taraflar arasında ödemenin satıştan sonra yapılacağını içeren protokol içeriğine göre; sanığın; üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olmakla mahkumiyete dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görüşmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına dair hüküm fıkralarından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara