Esas No: 2020/4776
Karar No: 2020/5705
Karar Tarihi: 07.12.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4776 Esas 2020/5705 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10.05.2016 tarih ve 2014/729-2016/603 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacı şirketin de içinde bulunduğu yapı denetim firmalarının centilmenlik anlaşması yaparak ortak bir karar aldıklarını ve haksız rekabete bağlı menfaat ve haksızlıkları önlemek amacıyla birbirlerine teminat amaçlı senetler tanzim ettiklerini, davacı ... ’in keşideci, davacı .... Şti’nin ise lehdar olduğu dava konusu senedin centilmenlik anlaşması gereği verilen teminat senedi olduğunu, bononun doğrudan davacıya doldurularak verilmediğini ancak davalı tarafından takibe konulduğunu ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davalının Oran Yapı Denetim Ltd. Şti."nin yetkili temsilcisi olduğunu, davacı şirketin diğer yapı denetim şirketlerinden çok fazla sayıda iş alarak anlaşma kurallarını ihlâl ettiğini, diğer şirketlerin zararlarını gidermek maksadıyla diğer yapı denetim şirketlerine kendi rızası ile bonolar verdiğini, takibe ve davaya konu bononun da bu sebeple kendisine verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı şirketin de içinde bulunduğu yapı denetim firmalarının centilmenlik anlaşması yaparak ortak bir karar aldıklarını ve haksız rekabete bağlı menfaat ve haksızlıkları önlemek amacıyla birbirlerine teminat amaçlı senetler tanzim ettiklerini, davacı ...’un keşideci, davacı ...nin ise lehdar olduğu dava konusu senedin centilmenlik anlaşması gereği verilen teminat senedi olduğunu, bononun doğrudan davacıya doldurularak verilmediğini ancak davalı tarafından takibe konulduğunu ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davalının Oran Yapı Denetim Ltd. Şti."nin yetkili temsilcisi olduğunu, davacı şirketin diğer yapı denetim şirketlerinden çok fazla sayıda iş alarak anlaşma kurallarını ihlâl ettiğini, diğer şirketlerin zararlarını gidermek maksadıyla diğer yapı denetim şirketlerine kendi rızası ile bonolar verdiğini, takibe ve davaya konu bononun da bu sebeple kendisine verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dosya ve birleştirilen dosyaya konu olan bonoların düzenlenmesi hanesinde "Nakden" ibaresinin yazılı olduğu, asıl dosya ve birleştirilen dosya davalılarının Kayseri 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/831 esas sayılı dosyasına verdikleri ifadelerinde sözkonusu bonoların yapı denetim şirketleri arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince verilen teminat bonoları olduğunu ifade ettikleri, yine tarafların mahkeme dosyasına sundukları dilekçelerden de taraflar arasında bonoların teminat senedi olduğu hususunda bir çekişmenin olmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın teminat bonolarının tahsil şartlarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkin olduğu, somut uyuşmazlıklarda her iki tarafın senedin düzenleme sebebini talil ettiğinden ispat yükünün davacı borçlular üzerinde olacağını, asıl dosya ve birleştirilen dosyada Kayseri ilindeki yapı denetim şirketleri arasında bu anlaşma ile tüm yapı denetim şirketlerinin eşit şekilde iş alması yönünde varılmış bir mutabakatın olmadığı görüldüğü, davacıların asgari oda fiyatlarının altında iş alınmaması yönünde bir anlaşma olduğunu ifade ettikleri, davalının ise iş alamayan yapı denetim şirketlerine %20 oranında bir destekleme yapılacağını ve davacıların anlaşmaya aykırı olarak fazla kırım yapmaları nedeniyle kendisine iş gelmediğini ve davacılardan az iş yaptığını böylelikle de sözkonusu teminat bonolarının tahsil şartlarının oluştuğunu savunduğu, mahkemece alınan mali müşavir bilirkişi rapor ve ek raporları ile belirlendiği üzere asıl dosya davacısı Hançer Yapı Denetim Ltd. Şti. , yapı denetim şirketlerinin yaptığı işin ortalamasının %25 eksiği ile 1.146.918,34 TL tutarında iş aldığı, davalının savunmasına itibar edilse dahi bu şirket ortalamanın üzerinde iş almadığından davalının bu şirketin verdiği teminat bonosunu tahsil edebilmesinin şartlarının oluşmadığı, birleşen dosya davacısı Harika Yapı Denetim Ltd. Şti.’nin ise yapı denetim şirketlerinin yaptığı işin %156 fazlası ile 2.121.553,04 TL tutarında iş aldığı, davalının ortalamanın %74 eksiği ile 347.108,12 TL tutarında iş alabildiğinden birleşen dosya davacısından sözkonusu teminat bonosu çerçevesinde alacak talep edebileceğini, ancak bunun için davalının eksik iş alan yapı denetim şirketlerinin %20 oranında destekleneceği yönündeki savunmasını ispat etmesi gerekeceği, Harika Yapı Denetim Ltd. Şti. yetkilisi ... %20 oranında destekleme yapılacağı yönündeki anlaşma olduğunu kabul etmediğini, davalının da bu yönde yazılı bir delil de sunamadığı, mahkemece davalı alacaklıya birleşen dosya davacısı borçlu Harika Yapı Denetim Ltd. Şti. yetkilisine, Centilmenlik Anlaşması gereğince %20 oranında eksik iş alan yapı denetim şirketinin destekleneceği iddiasıyla ilgili olarak yemin teklif etme hakları olduğunun hatırlatıldığı, davalı vekilinin 07.04.2016 tarihli dilekçesiyle ispat yükünün davacı tarafta olduğunu yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği, davalının yemin delili ile de davasını ispat edemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dava davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalının kambiyo senetleri ile irtibatlandırdığı temel ilişki dahil zararını ispat edememesine göre, asıl ve birleşen dava davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.123,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.