5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9776 Esas 2021/3890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9776
Karar No: 2021/3890
Karar Tarihi: 30.03.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9776 Esas 2021/3890 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve nakilde kullanılan aracın iadesine karar verildiği, ancak 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi nedeniyle bu kararın bozulabileceği ve aracın iadesi kararının yargılama sürecinde hukuki tasarruf hakkından mahrum kalınmasına neden olacağı belirtilmiştir. Mahkeme, suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik kararı onarken, sanığın mahkumiyetine ilişkin talebin incelenmesinde eksik inceleme yapıldığı ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın cezasında teşdit uygulandığı, ancak sanığın eyleminin kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyayı ticari amaçla bulundurmak olduğu ve cezanın ilgili kanun maddeleri doğrultusunda düzenlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 54. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/10. maddesi
- 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5-10. maddeleri
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/18. maddesi
19. Ceza Dairesi         2019/9776 E.  ,  2021/3890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre katılan vekilinin 16.07.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşılmakla sanık ..."nın temyiz istemine hasren dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
    I-) Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin hükme yönelik incelemede;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik mahkeme gerekçesi yerinde olmakla İADE KARARININ ONANMASINA,
    II-) Mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    1- Olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; dur ikazlarına uymayarak kaçan ve terk edilmiş halde bulunan araçta 972 karton kaçak sigara ele geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanığın olay tarihinde Kilis ilinde bulunduğu, aracı hayatı boyunca hiç kullanmadığı ve kime ait olduğunu bilmediği yönündeki savunması karşısında aracı kendisinden sanığın kiraladığı yönünde dosyada beyanı bulunan kiralama şirketi yetkilisi Necmettin İngilok ile yüzleştirilmesi sağlanıp gerekirse teşhise elverişli fotoğrafları da gösterilerek ve kira sözleşmesindeki yazı ve imzanın sanığa ait olup olmadığı hususunda inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Arama işlemine dayanak olarak gösterilen Gaziantep 8. Sulh Ceza Mahkemesinin10/06/2013 tarih ve 2013/721 Değişik İş sayılı önleme arama kararı denetime olanak verecek şekilde dosyaya getirtilmeden hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2 Sanık hakkında belirlenen temel cezada TCK"nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun"un 3/10. maddesindeki "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz." şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara