21. Ceza Dairesi 2015/5979 E. , 2016/1288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet
"Memura yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği, yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı;
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda , sanığın olay tarihinde polis tarafından yapılan kimlik kontrolünde nüfus cüzdanının yanında olmadığını beyan ederek önce kendisini ... olarak; polis merkezine götürüldüğü sırada ise ... olarak tanıttığı, üzerinde yapılan aramada ... adına belge çıkması neticesinde şüphe üzerine gerçek kimliğinin tespiti için olay yeri inceleme ve kimlik tespiti şube müdürlüğünün aranılması ile parmak izi incelemesi sonucu gerçek kimliğinin ortaya çıkması ve bildirmiş olduğu sahte isimlerle ilgili olarak görevliler tarafından resmi bir tutanak düzenlenmemiş olduğunun anlaşılması karşısında; yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliğini gerçeğe aykırı bildirme " kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 02.02.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK.nun 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.