Esas No: 2015/3342
Karar No: 2015/6312
Karar Tarihi: 10.11.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3342 Esas 2015/6312 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/41895
MAHKEMESİ : Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2011
NUMARASI : 2009/1354 (E) ve 2011/714 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 09/05/2008
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılanı telefonla arayarak onu tanıdığını söyleyip konuşmaya başladığı, katılanla samimiyet kurduktan sonra telefondan resimli mesaj gönderip elinde bir torba dolusu altın olduğunu söyleyerek bunları bozdurmak için yardım istediği, bir kaç gün sonra kargo ile katılana bir adet numune altın gönderdiği, katılanın altını kuyumcuya gösterdiği ve gerçek olduğunu öğrendiği, sonrasında katılan ile sanığın buluştukları, sanığın altınların yaşlı bir yakınına ait olduğunu, akıl hastası olan çocuğu için altınları bozdurmak istediğini söylediği, sanığın iki adet numune daha verdiği, katılanın bunları da kuyumcuya gösterip gerçek olduğunu öğrendiği ve yeniden sanıkla buluştukları, sanığın akıl hastası rolü yapan temyiz dışı sanığın yanında sahte altınları 80.000 TL karşılığında katılana sattığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.