Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5892 Esas 2015/6260 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5892 Esas 2015/6260 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5892
Karar No: 2015/6260
Karar Tarihi: 09.11.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5892 Esas 2015/6260 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Mahkeme, bir kişinin güvenini kötüye kullanarak dolandırıcılık suçu işlediği gerekçesiyle suçlu bulunmasına ve cezalandırılmasına karar vermiştir. Olayda, sanık bir petrol istasyonunda pompacı olarak çalışmakta ve müşterilere veresiye akaryakıt satmaktadır. Ancak sanık, müşterilerden aldığı peşin parayı katılana teslim etmeyerek deftere veresiye satış olarak kaydetmiştir. Bu eylem hizmet nedeniyle yapıldığı için güveni kötüye kullanma suçu oluşmakta ve sanık dolandırıcılık suçunu işlemektedir. Mahkeme, sanığı adli para cezasına çarptırmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, adli para cezasının alt sınırının tayini hapis cezasının alt sınırından bağımsız olarak belirlenebilir. Ancak yeterli gerekçe olmadan adli para cezasının alt sınırının üzerinde tayin edilmesi hatalıdır. Bu sebeplerden dolayı karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: Güveni kötüye kullanma suçu için Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi, dolandırıcılık suçu için ise 53. maddesi; bozma nedeni olan Kanunun 8/1. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.

23. Ceza Dairesi 2015/5892 E. , 2015/6260 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 15 - 2012/174096
MAHKEMESİ : Gülşehir Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/04/2012
NUMARASI : 2011/73 (E) ve 2012/54 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde nitelikli hali oluşmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ;
Sanığın, katılan M.. K.."un işlettiği, Koç Petrol isimli petrol istasyonunda pompacı olarak çalıştığı ve katılanın izni doğrultusunda, müşterilere, veresiye defterine yazarak akaryakıt verdiği ancak sanığın kendisine duyulan güveni suistimal ederek, çeşitli tarihlerde, müşterilere sattığı akaryakıtın parasını peşin aldığı halde bunu katılana teslim etmeyerek, veresiye akaryakıt vermiş gibi deftere işlediği ve bu eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından, sanık hakkında oluşa uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,

Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.