Esas No: 2015/3083
Karar No: 2015/6216
Karar Tarihi: 05.11.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3083 Esas 2015/6216 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/24010
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2011
NUMARASI : 2011/12 (E) ve 2011/258 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan M.. H.."nun imza yetkisi olmadığı halde diğer sanıkların bilgisi dahilinde aldığı mal karşılığında suça konu çekleri tanzim ve imzalayarak katılan şirket yetkilisine vermek suretiyle tüm sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Katılan şirket yetkilisi E.. G.. Asliye Ceza Mahkemesindeki beyanında suça konu üç adet çekin sanık Mehmet tarafından ödenmemiş senetlere karşılık verildiğini belirtmesine rağmen mahkemede verdiği 11.05.2011 tarihli ayrıntılı beyanında, suça konu çeklerin keşideci firmaya mal alışverişi sırasında önce irsaliye ile malın sevk edildiğini 10-15 gün ara ile de sanıkların firmasından mal bedellerine karşılık çekleri aldıklarını belirtmiş olması, katılanın bu beyanının suça konu çekleri tanzim ve imza eden sanık M.. H.."nun aşamalardaki savunmalarıyla da doğrulanmış olması karşısında suçta kullanılan çeklerin önceden doğan borç karşılığı verilmediği, bu nedenle mahkemenin gerekçesi yerinde görülmemiş ise de;
Keşideci şirket yetkilisi olan sanık A.. H.."nun mahkemede tekrar ettiği soruşturma evresindeki 10.03.2010 tarihli savunmasında şirket adına çek imzalama yetkisinin kendisine ait olmasına rağmen şirket işlerinin kayın biraderi Alparslan Hakkıoğlu ve eşi olan sanık Mehmet tarafından
yürütüldüğünü, eşi olan sanık Mehmet"in suça konu çekleri kendi bilgisi dahilinde tanzim edip verdiğini belirtmiş olması karşısında sanık Mehmet"in suça konu üç adet çeki şirket yetkilisi sanık Asuman"ın bilgisi ve muvafakati kapsamında tanzim edip imzalayarak katılan firmaya vermiş olması nedeniyle dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturan sahte çek tanzim edip kullanmak suçunun sübut bulmayacağı, bu nedenle de dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla; sanıklar hakkında sonucu itibarıyla doğru olan beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 05.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.