Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3369 Esas 2015/6004 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3369
Karar No: 2015/6004
Karar Tarihi: 03.11.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3369 Esas 2015/6004 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan bahsedilmiştir. Şikayetçinin yanında çalışan fotoğrafçı, teslim edilen iki fotoğraf makinesi ve aküleri alarak ortadan kaybolmuş ve malzemeleri geri iade etmemiştir. Bu nedenle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu oluşmuştur. Hapis cezasının yanı sıra adli para cezası da verilmiştir. Ancak adli para cezasının alt sınırının yasal gerekçe gösterilmeden 30 gün olarak tayin edilmesi, bozma nedeni olarak kabul edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesi, TCK'nın 53/1. maddesi'nin “c” ve “e” bentleri, TCK'nın 62. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/3369 E.  ,  2015/6004 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/17089
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2007
NUMARASI : 2006/418 (E) ve 2007/23 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 17/02/2006


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve buna bağlı olarak yapılan kesinleştirme işleminin de hatalı olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine dair 27.10.2011 tarihli ek karar kaldırılıp sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğuna karar verilerek yapılan incelemede;
Seyyar fotoğrafçılık ve kameracılık yapan şikayetçinin yanında suç tarihinden kısa bir süre önce işe başlayan sank C.."ın, günlük 15-20 TL karşılığında fotoğraf çekmesi için şikayetçi tarafından kendisine teslim edilen iki adet digital ... marka foroğraf makinesi ile iki adet yükseltilici aküyü alarak ortadan kaybolduğu ve malzemeleri de geri iade etmediği anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hürriyeti bağlayıcı ceza verilen sanık hakkında hapis cezasının kanuni sonucu olan ve TCK"nın 53/1. maddesinin “c” ve “e” bentlerinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemiş olması infaz aşamasında gözetilebileceğinden; ayrıca adli para cezasında TCK"nın 62. maddesi uyarınca yapılan indirimin, gün üzerinden değil de doğrudan adli para cezası üzerinden uygulanması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 GÜN” , “600,00 TL” ve “500,00 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "100 TL" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara