Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3901 Esas 2021/4211 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3901
Karar No: 2021/4211
Karar Tarihi: 22.06.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3901 Esas 2021/4211 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/3901 E.  ,  2021/4211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/03/2015 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/06/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/06/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı Av. ... ve karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 118013 ada 8 parselde hissedar olduğunu, aynı taşınmazda davalı ...’ın 10/04/2013 tarihinde davalı ...’ye ait 1/2935 hisseyi trampa yolu ile devralarak paydaş olduğunu, önalım hakkını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yapılan bu trampa işleminden sonra da davalı ...’in 17/01/2014, 20/02/2014, 22/10/2014, 29/05/2014, 30/05/2014, 04/06/2014, 27/06/2014, 25/11/2014 tarihli satış işlemleri ile hisseler satın aldığını, 17.01.2014 tarihli ilk satışta belirtilen değerin gerçek değerin çok üzerinde olduğunu belirterek 10.04.2013 tarihinde yapılan trampa işleminin muvazaalı yapıldığının ve bu işlemin gerçekte satış işlemi olduğunun tespiti ile iptaline ve trampa ve ilk satış işleminde bilirkişi tarafından belirlenecek bedel üzerinden diğer satış işlemlerinde tapuda gösterilen bedel üzerinden önalım hakkı tanınarak davalı adına kayıtlı tüm hisselerin tapu kayıtlarının takyidatsız olarak iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., 2 m2"lik ilk arsasını 1.500,00TL bedelle sattığını, 2 m2"lik yerine karşılık 17 m2"lik başka yerden arsa verildiğinden haberinin olmadığını, satış işlemini vekalet vererek yaptığını beyan etmiştir.
    Davalı ... vekili ise, davacının dava konusu işlemlerden haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, diğer davalı ile trampa ettikleri hisselerin değerlerinin birbirlerine yakın olduğunu, trampa işleminin gerçek olduğunu, bedelde muvazaa olmadığını ve intifa haklarının eşine bir takım haklar sağlamak amacıyla tesis edildiğini beyan ederek davanın reddi savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, 10.04.2013 tarihli trampa işleminin önalım hakkının kullanımını engellemek amacıyla muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı ... vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince adı geçen davalı vekilinin istinaf başvurusunun davacının trampa işleminin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasını kanıtlayamadığı, ilk işlem trampa olduğuna göre davalı ... taşınmazın paydaşı haline geldiği ve paydaşlardan birinin payını diğer paydaşa satması halinde satın alan paydaş aleyhine önalım davası açılamayacağı gerekçesiyle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya içeriği ve belgelerden; davacının dava konusu 118013 ada 8 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğu; davalı ...’nin taşınmazda 26.09.2011 tarihli imar işlemiyle 2/5870 hisse edindiği; davalı ...’nin 10.04.2013 tarih, 5653 numaralı akitle bu payını vekili ...aracılığı ile davalı ...’a ait 112671 ada 12 parseldeki 17/750 pay ile trampa ettiği ve davalı ...’ın trampa ettiği pay üzerinde eşi ... lehine 09.12.2010 tarihinde tesis edilen intifa hakkı olduğu; trampa işleminden bir gün sonra 11.04.2013 tarihinde davalı ...’ın dava konusu taşınmazda temlik aldığı hisse üzerinde yine eşi ...’ın lehine intifa hakkı tesis edildiği; davalı ...’ın bundan sonra 118013 ada 3 parsel sayılı taşınmazda; 17.01.2014, 20.02.2014, 22.10.2014, 29.05.2014, 30.05.2014, 04.06.2014, 27.06.2014 ve 25.11.2014 tarihli satış işlemleri ile hisse satın aldığı ve taşınmazda toplam 298/2935 payının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 732. maddesi uyarınca, önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını verir. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Paydaşın paydaşa satış yapması halinde ise önalım hakkı kullanılamaz. Ayrıca satış dışındaki işlemlerde de önalım hakkı doğmaz. Ne var ki, satış dışındaki pay edinimlerinde muvazaa iddiası ileri sürülebilir. İşlemin tarafı olmayan paydaşlar bu iddiayı her türlü delille kanıtlayabilirler.
    Davacı, davalı ...’ın baştan beri taşınmazın tamamına malik olabilmek ve gerçekte satın almasına rağmen önalım hakkının kullanımını önlemek amacıyla muvazaalı olarak ilk temlik işlemini trampa olarak gösterdiğini ileri sürmüştür.
    Öncelikle davalı ..., dava konusu ... ili, ... ilçesi, ...-İmar Mahallesi, 11813 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 2 m2 miktarlı akitte 5.000,00 TL bedel gösterilen payını 10.04.2013 tarihinde vekili aracılığı ile davalı ...’a ait ... Mahallesi 112671 ada 12 parseldeki 17 m2, akitte 5.000,00TL bedel gösterilen ve üzerinde davalı ...’ın eşi lehine intifa hakkı şerhi bulunan payı ile trampa etmiştir.
    Alınan bilirkişi raporunda trampaya konu 11813 ada 3 parseldeki 2 m2 taşınmazın değerinin işlem tarihinde 4.700,00TL; 112671 ada 12 parselin trampaya konu 17 m2 olan kısmının değerinin ise 2.380,00TL edeceği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere trampaya konu taşınmazlar hem mevkii, hem miktar, hem de değer itibariyle denk değildir. Davalı ... tarafından trampada karşılık olarak alınan yerde davalı ...’ın eşi lehine intifa hakkı şerhi bulunmaktadır. Ayrıca, 2 m2 miktarındaki bir hissenin trampa edilmesi taraflara menfaat sağlamaz. Taşınmaz satılıp parası alınabilecekken, bu çeşit bir trampa yoluna gidilmesi hayatın olağan akışına uygun düşmez. Davalı ... trampa yolu ile pay edindikten sonra taşınmazda diğer bir kısım payları da satın alarak, sonuçta 298/2935 payın sahibi olmuştur. Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı ... tarafından, taşınmazda trampa yolu ile pay edinimi muvazaalı olup, gerçekte satış işlemi ile pay edindiği ve davacı yan yönünden önalım hakkının var olduğu kabul edilmelidir.
    Bölge adliye mahkemesince, değinilen hususlar göz ardı edilerek, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Hemen Ara