Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3709 Esas 2015/5920 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3709
Karar No: 2015/5920
Karar Tarihi: 02.11.2015

Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3709 Esas 2015/5920 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın sahte bir nüfus cüzdanı kullanarak Türk Telekom'dan iki sabit telefon hattı aldığı ve sonrasında ödeme yapmadığı, dolandırıcılık suçu ile suçlandığı belirlendi. Sanığın suçu işlediği iddiası doğru kabul edilerek, suçun nitelikli dolandırıcılık suçu olup olmadığına dair takdirin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu göz önünde bulunduruldu. Ancak, yerel mahkeme bu karara uyulmadan devam kararı vererek hüküm kurdu. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları kabul edildi ve hükümler bozuldu. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d maddesi uyarınca, sahte belge kullanımının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu belirtilmektedir. 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükümler bozuldu ve sanığın kazanılmış hakları saklı tutuldu.
23. Ceza Dairesi         2015/3709 E.  ,  2015/5920 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/32757
    MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 28/09/2011
    NUMARASI : 2008/804 (E) ve 2011/875 (K)
    SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın şikayetçi M. A."ye ait bilgileri taşıyan sahte nüfus cüzdanı ile katılan Türk Telekom"a başvurarak 28/11/2006 ve 20/12/2006 tarihlerinde imzaladığı sahte sözleşme ile iki adet sabit telefon hattı aldığı, sonrasında faturayı ödemeyerek Türk Telekom"dan haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda,
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.12.2004 gün ve 2004/173-228 sayılı kararında da açıklandığı üzere, somut olayda, dolandırıcılık suçunun Nüfus Müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının sanık tarafından sahte olarak kullanılması suretiyle söz konusu eylemlerin işlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara