Resmi belgede sahtecilik - banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18912 Esas 2015/5870 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18912
Karar No: 2015/5870
Karar Tarihi: 02.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18912 Esas 2015/5870 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/18912 E.  ,  2015/5870 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2015/295960
    MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 09/07/2015
    NUMARASI : 2015/100 (E) ve 2015/150 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde sanık E.. Ö.."in, İscehisarda mermer fabrikası bulunan şikayetçi R.. A.. ile tanık M.. K.. aracılığı ile irtibata geçerek kendisine mermer verilmesini istediği, şikayetçi Refik"in de çek karşılığı verebileceğini beyan ettiği, sanığın kargo aracılığı ile Yapı Kredi Bankası Ostim Bulvar Şubesine ait keşide yeri Ankara, keşide tarihi 01/03/2014 tarih, 34.000 TL bedelli 3848161 nolu çeki gönderdiği, ancak şikayetçinin bu çeki banka ve keşideci D. Ltd. Şti"ni arayarak sağlam olup olmadığını öğrenmek için sorguladığında çekin tamamen sahte olarak üretildiğini anladığı ve mermerleri göndermediği, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda:
    1-Resmi belgede sahtecilik suçu açısından yapılan değerlendirmede;
    Sanığın iğfal kabiliyetine haiz suça konu çeki alış veriş amacıyla kullandığı savunma, tanık beyanları, teşhis tutanağı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, anlaşıldığından sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,


    2-Nitelikli dolandırıcılık suçu açısından yapılan değerlendirmede;
    Olay tarihinde sanığın, şikayetçiden mermer almak amacıyla Yapı Kredi Bankasına ait suça konu çeki şikayetçiye gönderdiği, ancak şikayetçinin yapmış olduğu araştırma neticesinde suça konu çekin sahte olduğunu anladığı ve mermerleri göndermediği, böylelikle sanığın eyleminin savunma, tanık beyanları, teşhis tutanağı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşıldığından sanığın eyleminin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının beirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı tayini esas alınmak suretiyle uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin ""1000 TAM GÜN", " 30 TL"den çarpılmak suretiyle SANIĞIN 30.000 TL " ve " 68.000" ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerlerine sırasıyla "2266 gün ", "1133 gün" ve " 1133x30 = 33990 TL adli para cezası" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara