Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2895 Esas 2020/5700 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2895
Karar No: 2020/5700
Karar Tarihi: 03.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2895 Esas 2020/5700 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2895 E.  ,  2020/5700 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 11.07.2017 tarih ve 2015/792 E- 2017/644 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce verilen 25.01.2019 tarih ve 2017/1884 E- 2019/246 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalının ödeme taahhüdünde bulunmasına rağmen ödemede bulunmadığını, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde davacı şirket adına keşide edilen 4 adet çekin ... isimli şirket çalışanına teslim edildiğinin öğrenildiğini, davalı tarafından borcun ifası için verilen çeklerin yetkisiz kişiye verildiğini, kayıtlarına intikal ettirilmediği gibi hileli yollarla da tahsil edildiğini ve borcun ifasının gerçekleşmediğini, şirket alacağının tahsilinin söz konusu olmadığını, davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafın ...’i ticari vekil gibi tanıttığını ve yaptığı işlemlere icazet verdiğini, ...’in çekleri davacı adına aldığını, davacıya borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında dava öncesi devam eden ticari ilişki bulunduğu konusunda herhangi bir uzlaşmazlığın bulunmadığı, uzlaşmazlığın; davalı şirket tarafından, davacı şirket adına kesilen 4 adet ve toplam bedeli 106.200,00 TL olan çeklerin davalı tarafça davacı şirket adına tahsil yetkisi olmayan dava dışı ..." e verilmesi ve çek bedellerinin dava dışı ... tarafından tahsil edilmesi sonucu davacının davalı şirketten alacağını alamadığından kaynaklandığı, davacı tarafça; dava konusu çeklerin tahsil yetkisi olmayan kişiye verilmiş olması sebebiyle davalının borcunu ödemediğinin kabulunün gerektiğinin iddia edildiği ancak dava dışı ..." in davacı şirket çalışanı olduğu ayrıca şirket çalışanı ..." in şirket adına tahsilat yaptığının davacı şirketin yetkilisi ..." in Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/336 E. 2017/17 K. sayılı dosyasındaki beyanı ile sabit olduğu, davacı şirket yetkilisinin söz konusu dosyada; ..." in tahsilatları yaptığı ve onun verdiği güvenden dolayı ondan hesap sorulmadığını belirttiği, bunun yanında dava dışı ... tarafından davalı şirketten 13.03.2014 tarih 0030 numaralı tahsilat makbuzu ile tahsil edilen 2.500,00 TL"nin davacı şirket tarafından ticari defterlere tahsilat olarak kaydının yapıldığı, bu kayıt göz önüne alındığında dava dışı ..." in davacı şirket adına tahsilat yapma yetkisinin varlığının kabulünün gerektiği, ..." in tahsilat yetkisinin varlığı sebebiyle davalı şirket tarafından davacı şirket adına tanzim edilen 4 adet çekin dava dışı ..." e teslim edilmiş olmasının davalı tarafından davacıya olan dava konusu borcun ödenmiş sayılmasını gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce, somut olayda davaya konu çeklerin davacı firma çalışanı olduğu iddia edilen ..."e ciro ile teslim edildiği arka suretinin incelenmesinden ilk cironun lehtar olan davacıya ait olduğu ve bunun geçersizliği yönünde iddia ve ispatın bulunmadığı ayrıca çek asıllarının bankada olduğu nazara alındığında çeklerin ödendiğinin kabulü gerektiği dosya kapsamına davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerine göre mahkeme karar ve gerekçesinin genel ilkelere, usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının dava dilekçesinde çeklerdeki 1.ciro imzasının davacıya ait olmadığına dair bir iddiası olmadığı açık olup davacı bu iddiasını sadece 13.06.2017 tarihli beyan dilekçesinin içeriğinde ileri sürmüş ise de dosya kapsamından davacı şirket mühendisi ...’in ticari vekil olarak çalıştığının davacı tarafından bu mühendis hakkında yapılan şikayetlerde de belirtilmiş olmasına ve davacı tarafından bu çeklerin ticari vekile teslim edilmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara