Esas No: 2013/638
Karar No: 2015/333
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/638 Esas 2015/333 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Asliye Ceza
Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçundan ... ve ... tarihli iddianamelerle açılan kamu davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda sanık ..."in 2313 sayılı Kanunun 3. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 23/son, 5237 sayılı TCK"nun 43/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen ... gün ve ... sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay .... Ceza Dairesince ... gün ve ...sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise ... gün ve ... sayı ile;
“1- Sanık ... hakkında Torul İlçesi, Tufaniye Mahallesinde ikametin yan tarafında bulunan yıkık harabe şeklindeki yerde 18 adet hint keneviri ektiği iddiasıyla ... tarihli iddianameyle, Torul ilçesi ... köyündeki evine ait bahçenin alt kısmında, baraj gölü yakınında 49 adet hint keneviri iddiasıyla da ... tarihli ek iddaname ile kamu davası açılmıştır.
2- Sanığın, Torul İlçesi, Tufaniye Mahallesinde oturduğu ve yan tarafında bulunan yıkık harabe şeklindeki yerde 18 adet hint keneviri ektiği konusunda sübutta bir sorun bulunmamaktadır. Ancak Özel Daire ile aramızdaki ihtilaf, Torul ilçesi ... köyündeki evine ait bahçenin alt kısmında, baraj gölü kıyısında ele geçirilen 49 adet hint kenevirinin sanık tarafından ekilip ekilmediği, dolayısıyla da bu eylem yönünden sanığın suçunun sübuta erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
3- Sanık hakkında yapılan ihbar üzerine Torul İlçesi, Tufaniye Mahallesinde oturduğu evin yan tarafında bulunan yıkık harabe şeklindeki yerde 18 adet kenevirin ele geçirilmesi üzerine, ikamet adresi olan Torul ilçesi ... köyündeki evinde arama kararı alınarak evinin arandığı, evinde suç unsurlarının ele geçirilemediği, ancak evine ait bahçenin alt kısmında, olaya ilişkin arama tutanağında da belirtildiği üzere baraj gölü kıyısında 49 adet hint kenevirinin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
4- Sanık tüm istikrarlı savunmalarında suçlamayı kabul etmemiştir. Olaya ilişkin kroki ve fotoğraflarda da görüldüğü üzere, suça konu yer sanığın evinin hakimiyet alanında bulunmadığı gibi olaya ilişkin yerde sanığın evinden başka ... ve ..."ın da evleri bulunmaktadır. Bu halde yerel mahkemenin suça konu yere yabancı kimsenin giremeyeceğine ilişkin gerekçenin kabul edilmesi halinde olay mahallinde evleri bulunan diğer sanıkların da bu suçu işleyebileceğini kabul etmek gerekecektir ki bu gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması mümkün görünmemektedir. Üstelik sanığın bu suç ve/veya uyuşturucu kullanmak (ticaret) suçundan verilmiş bir sabıkası da bulunmamaktadır.
Anılan sebeplerle sanığın Torul ilçesi ... köyündeki kenevirleri ektiğine dair cezalandırılmasına yeterli delilin bulunmadığı..." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay .... Ceza Dairesince ... gün ve ... sayı ile; itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; sanığın ... gün ve ... sayılı ek iddianameye konu 2313 sayılı Kanuna muhalefet suçunun sübutuna ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
12.06.2008 günü saat 15.30 sıralarında kolluk görevlilerince devriye hizmeti ifa edildiği esnada Tufaniye Mahallesinde ... isimli şahsa ait olup yaklaşık iki yıldır sanık ... tarafından kullanılıp bakım ve onarımı yapılan, başka herhangi bir kimsenin uğramadığı ikametin yan tarafında bulunan yıkık harabe şeklindeki yapının içerisinde hint keneviri bitkisinin olduğunun görülmesi üzerine, mahkeme kararına istinaden yapılan aramada toplam 18 adet dikili hint keneviri bitkisinin ele geçirildiği,
İlçe Tarım Müdürü ..."ın 12.06.2008 tarihli raporunda; Tufaniye Mahallesinde ele geçen bitkilerin dişi hint keneviri olduğu, çiçeklenme olmadığı, yapraklar üzerindeki etken maddenin daha oluşmadığı, boylarının 5 cm ile 30 cm arasında olduğu, ilkbahar döneminde yaklaşık Mayıs ayı başında ekildiği, Gümüşhane İlinde hint keneviri ekimi izni ve üretimi bulunmadığını bildirdiği,
Sanığın 26.06.2008 tarihinde yakalanması üzerine alınan ifadesinde daha çok Torul İlçesine bağlı ... Köyünde babası ile birlikte ikamet ettiğini söylemesi üzerine bu kez ... Köyündeki evinde yapılan aramada; evde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, ancak evin çevresindeki bahçelerde yapılan aramada bahçelerin alt kısmında, baraj gölüne 5 metre mesafede yaklaşık 8-10 metre uzunluğunda ve 2 metre genişliğinde toprak alana dikilmiş halde 49 adet 15-20 cm uzunluğunda hint keneviri olduğunun tespit edildiği,
İlçe Tarım Müdürü ..."ın 27.06.2008 tarihli raporunda; 49 adet dişi hint kenevirinin 2 adedinde çiçeklenmenin başladığı, diğerlerinde çiçeklenme olmadığı, yapraklar üzerindeki etken maddenin daha oluşmadığı, boylarının 10 cm ile 40 cm arasında olduğu, ilk bahar döneminde yaklaşık mayıs ayı başında ekildiğini belirttiği,
İtiraza konu ... Köyündeki yerde mahkemece yapılan keşifte 3 adet ev bulunduğu, hint kenevirlerinin ekili olduğu alanın sular altında kaldığı, sanığın evi olarak belirtilen yere en yakın karayolunun 1,5 saat yürüme mesafesinde olduğu, kenevir ekili alanın yanından ve önünden araç yolu geçmediği gözlemlerine yer verildiği,
Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; kenevir ekili alana karayolu ulaşımı olmadığı, karayolundan 1,5 saatlik yürüme mesafesinde olduğu, sanığın evinin yanında ... ve babası ... ’in evi olup ikametlerin altında olan baraj gölü kenarında bulunan kenevir ekili alan ile ev arasında 70 metre mesafe bulunduğu, olay yerine bir patika yoldan gidildiği, hint kenevirlerini dışarıdan birisinin gelip gübreleyemeyeceği ve kenevir ekili alanın çevrede bulunan ev sahiplerinin hakimiyeti altında olduğu görüşlerine yer verildiği, çekilen fotoğraflar ve çizilen krokiye göre ise; kenevir ekili alan ile sanığın evinin arasının 70 metre olduğu, sanığın ve babasının evi dışında ... ve ..." a ait iki ev ile 200 metre üst kısımda bir ev bulunduğunun görüldüğü,
Anlaşılmaktadır.
Tutanak tanıkları ... ile ... keşifteki beyanlarında; sanığın ... Köyündeki evinde arama yaptıklarını, evde bir şey bulamadıklarını, ancak 70 metre mesafedeki baraj gölünün kenarında etrafı ağaç dalları ile çevrilmiş, 49 adet ekili kenevir bitkisi tespit ettiklerini, suça konu yerde sanığın ve babasının evi ile ... isimli 65-70 yaşlarında bir kişinin evi olduğunu, kenevir ekili alanın su altında kaldığını beyan etmişler,
Tufaniye Mahallesindeki yere ilişkin dinlenen tanıklar ... ve ... beyanlarında; bitişiklerindeki evin ...’e ait olduğunu, ancak sanığın üç yıldır burayı kullandığını, bahçeye bir şeyler ektiğini, toprak taşıdığını, ancak ne ektiğini bilmediklerini, bu evi başkasının kullanmadığını ifade etmişler,
Sanık ise aşamalarda; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, inşaatlarda işçi olarak çalıştığını, Tufaniye Mahallesindeki evde ara sıra kaldığını, buradaki kenevirleri kimin ektiğini bilmediğini, ... Köyündeki evin babasına ait olduğunu, bu evde de sürekli kalmadığını, kenevir ekili alanın eve uzak olduğunu, burasının devlet arazisi olduğunu, kim tarafından ekildiğini bilmediğini savunmuştur.
Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından gözönünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Bilirkişi raporu, olay yeri krokisi ve fotoğraflarından ... tarihli ek iddianameye konu ... Köyündeki yerin çevresinde başka kişilere ait evlerin de bulunduğunun anlaşılması, sanığın bu yerle veya ekili hint kenevirleriyle ilgilendiğini gören veya bilen bir kimsenin bulunmaması, ihbarın sadece ilk iddianameye konu yerle sınırlı olması, sanığında tüm aşamalarda köylerindeki ele geçen hint kenevirlerini kendisinin ekmediğini savunması nazara alındığında, itiraza konu bu yerdeki kenevirleri sanığın ektiği hususu şüphe boyutunda kalmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün ... Köyünde ele geçen ... gün ve ... sayılı ek iddianameye konu esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan onbeş Genel Kurul Üyesi; "itirazın reddi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... gün ve ...sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı hükmünün, sanığın ... gün ve ... sayılı ek iddianameye konu esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.10.2015 tarihinde yapılan ilk müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 20.10.2015 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.