Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4468 Esas 2015/5773 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4468
Karar No: 2015/5773
Karar Tarihi: 28.10.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4468 Esas 2015/5773 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların dolandırıcılık suçundan suçlu bulunmaları talebiyle yargılandığı dava sonucunda, Mahkeme sanıkların işyerinde resmi kayıt bulunmamasına rağmen gerçek bir alıcı gibi görünüp, kapora ödenmesinin ardından kalan parayı nakit olarak verecekleri yönünde katılımcıya güven sağlayarak noterden devir işlemini gerçekleştirdikten sonra çeşitli sebeplerle katılanı oyalayarak bono almalarını sağladıklarını tespit etti. Ancak, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri saptandığı halde, dolandırıcılık suçlaması kanıtlanmadığı için sanıkların beraat kararı verildi. Kararda, TCK'nın 157/1. maddesi düzenlenen dolandırıcılık suçundan cezalandırılmaları gerektiği ancak beraat kararı verildiği belirtildi. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verildiği ve CMUK'un 321. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılması gerektiği açıklandı.
23. Ceza Dairesi         2015/4468 E.  ,  2015/5773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıklardan ..."ın sahibi olduğu ... ticari ünvanlı işyerinde, diğer sanıklarla fiili olarak birlikte çalışmasına rağmen bu sanıklara ait resmi bir kaydın bulunmadığı, sanıklar ... ve ..."ın olay tarihinde ..."de bulunan açık oto pazarına araç alıcısı gibi giderek, aracını satmak isteyen katılanla görüşüp 12.750 TL"ye satın alma konusunda anlaştıkları, sanıklar tarafından 100 TL kaporanın katılana verildiği kalan paranın ise noter işlemleri gerçekleştikten sonra nakit olarak yapılması konusunda anlaştıkları, katılanın noterden aracın devrini vermesine rağmen sanıkların aracı ..."a ait işyerine bırakıp katılanı para verme konusunda oyaladıkları, daha sonra ise sanık ..."ın borcu karşılığında 12.650 TL"lik bono verdiği ancak ödemediği, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Sanıklar ... ve ..."ın sanık ..."a ait işyerinde çalıştıklarına dair resmi kayıt bulunmamasına rağmen işyerine ait kartvizi sanık ..."ın bilgisi dahilinde kullanarak, gerçek bir alıcı gibi görünüp katılanla irtibata geçtikleri, gerçek bir işyerine ait kartviziti kullanıp, kapora ödedikten sonra kalan parayı nakit olarak vereceklerini söyleyip katılan üzerinde güven telkin ettikleri, noterden devir işlemini gerçekleştirmelerine rağmen çeşitli sebeplerle katılanı oyaladıkları, daha sonra kalan tutarı nakit olarak veremeyeceklerini söyleyip katılanın aracın devrini gerçekleştirmesi nedeniyle düştüğü zor durumdan yararlanarak baştan itibaren ödemeyeceklerini bildikleri bonoyu katılanın almasını sağladıkları ve bu kısa süre zarfında aracın üçüncü kişilere satışını gerçekleştirmiş olmaları, sanıkların aracın teslim aldıktan kısa bir süre sonra başka bir şahsa satmalarına rağmen maddi imkansızlık nedeniyle katılana olan borçlarını ödeyemediklerine dair savunmalarına itibar edilemeyecek olması ve bu nedenlerle sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hileli hareketlerle menfaat temin ettiklerinin anlaşılmış olması karşısında, sanıkların TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan cezalandırılmaları yerine, yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara