Esas No: 2015/3294
Karar No: 2015/5770
Karar Tarihi: 28.10.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3294 Esas 2015/5770 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, 2006-2007 yıllarında Koru isimli sitenin yöneticiliğini yaptığı sırada, site sakinlerinden topladığı aidatlarla site görevlisi adına ödenmesi gereken farklı aylara ait sigorta prim borçlarını ödemeyip uhdesinde tuttuğu ve bu borçları kendisi tarafından tutulan noter tasdiksiz işletme defterine ödenmiş gibi kaydettirmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ve katılan beyanları, bilirkişi raporları, Sosyal Güvenlik Kurumu yazıları ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın bir yıl içerisinde farklı aylarda site sakinlerinden topladığı aidat paralarını sigorta prim borcu olarak yatırması gerekirken uhdesinde tutmak suretiyle değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “50 gün”, “25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “2 gün” ve “40 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.