Esas No: 2020/1802
Karar No: 2021/4371
Karar Tarihi: 28.06.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1802 Esas 2021/4371 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/02/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava; tapu iptal ve tescil, ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 221 ada 2 parselde kayıtlı B-Blok 2 No"lu dükkan niteliğindeki taşınmazı davalı ... İhr. İth. İnş. San. ve Tic. A.Ş."den harici satım sözleşmesi ile satın aldığını, taşınmazın bedelinin ödendiğini, dava konusu dükkanın davacıya teslim edildiğini, satıcı şirketin dava konusu bağımsız bölümü müvekkiline tapuda devretmediğini, 2 No"lu bağımsız bölümün muvazaalı olarak davalılardan ... Yapı İnş. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye temlik edildiğini, dava konusu taşınmazda davalı ...Ş. lehine tesis edilen ipoteğin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/05/2014 tarihli ve 2013/13-2166 Esas, 2014/709 Karar, sayılı kararı da bu yönde değerlendirmeler içermektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
HMK"nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir. Asliye hukuk mahkemelerinin görevi HMK"nın 2. maddesinde belirlenmiş olup 2/1 maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevli olup 2/(2) maddesine göre de bu kanun ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Başka bir deyişle Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na göre asliye hukuk mahkemeleri genel görevli mahkemedir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, dükkan niteliğinde bir bağımsız bölüm satın almıştır. Bu durumda ticari nitelikte bir uyuşmazlık bulunmadığından söz konusu davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemelerinindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının re’sen görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 28.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.