Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3390 Esas 2015/5599 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3390
Karar No: 2015/5599
Karar Tarihi: 26.10.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3390 Esas 2015/5599 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların katılanları yurt dışına işçi olarak götüreceği vaadinde bulunarak haksız menfaat temin ettiği iddia edilen dolandırıcılık suçunda sanık mahkum edilmiştir. Temyiz talebi reddedilen sanıklardan biri için hükmün bozulması kararı verilmiştir. Haksız menfaatin baştan belirlenmemesi ve değişik tarihlerde aynı kast altında menfaat talep edilmesi durumunda TCK'nın 43. maddesinin birinci fıkrasının uygulanacağı notu verilmiştir. Aynı fiil ile birden fazla kişiye aynı anda dolandırıcılık suçu işleyen sanık için ise 43/2 ila 43/4 maddeleri uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' nun 317 ve 321. maddeleri de bahsedilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/3390 E.  ,  2015/5599 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların, katılanları, yurt dışına işçi olarak götüreceği vaadinde bulunduktan sonra bu duruma inanan katılanların her birinden sözde işe yerleştirme işlemlerinin karşılığı olarak 1000 TL para alarak haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
    1-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanığa, 29.11.2010 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan mahkumiyet hükmüne yönelik, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 14.12.2010 tarihli temyiz başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
    2-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanların aşamalardaki beyanlarına, para gönderim mabuzuna ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Haksız menfaatin baştan belirlenmediği ve değişik tarihlerde aynı kast altında menfaat talep edilmesi halinde TCK"nın 43. maddesinin birinci fıkrasının uygulanacağı; fakat en baştan belirlenen haksız menfaatin değişik fasılalarla katılandan istenmesi halinde belirtilen fıkrada tanımlanan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmayacağı ve somut olayda, sanığın; yurtdışına işçi olarak götüreceğinden bahisle en başında 1.000 TL masraf olacağını belirttikten sonra anlaştığı bu parayı muhtelif zamanlarda alması şeklinde gerçekleştirdiği sabit olan eyleminde, 43. maddenin birinci fıkrasında tanımlanan teselsül hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı; ancak aynı fiil ile birden fazla kişiye aynı anda dolandırıcılık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 43. maddenin sadece ikinci fıkrasını ihlal ettiği ve sanık hakkında sadece 43/2 maddesi gereğince arttırım uygulanması gerektiği gözetilmeden zincirleme suç hükümlerini iki kez ihlal ettiğinden bahisle arttırımda teşdit uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara