23. Ceza Dairesi 2015/3682 E. , 2015/5575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’nin suç tarihinde ... İlinde faaliyet gösteren ... Limited Şirketinin imzaya yetkili temsilcisi olduğu, adı geçen sanığın temsilcisi olduğu bu şirketin ...bank ... Şubesinde bulunan çek hesabı üzerinden keşide edilen 14/10/2008 tarihli, 8131882 nolu ve 32.925 TL bedelli çeki ticari bir faaliyet kapsamında katılana verdiği, katılanın 20/10/2008 tarihinde suça konu bu çeki ilgili banka şubesine ibraz ettiği, ancak sanık tarafından bu çekle ilgili olarak ödemeden men talimatı verilmiş olması nedeniyle çek bedelinin katılana ödenmediği, katılanın müracaatı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında söz konusu çekle ilgili olarak alınan bilirkişi raporunda çekteki keşideci imzası ile diğer yazıların sanığın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, diğer yandan çekin katılan tarafından icraya konulması üzerine bu kez sanığın çek üzerindeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibinin iptalini istediği, ... İcra Mahkemesince görülen dava neticesinde sanık hakkında suça konu çeke istinaden ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/9581 sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinin iptaline karar verildiği, bu şekilde sanığın sahte olarak tanzim edilmiş çeki, bu durumu bilerek aldığı mala karşılık katılana vermek suretiyle üzerine atılı “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarını işlediğinin iddia olunduğu somut olayda;
Tüm dosya kapsamından suça konu çekin hangi ticari ilişki kapsamında katılana verildiğinin, bu çekin sanık tarafından mı, yoksa sanığın temsilcisi olduğu şirket çalışanları tarafından mı katılana teslim edildiğinin açık bir şekilde anlaşılamamış olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanıkla katılan arasındaki ticari ilişkiyi ortaya koyan ticari defter, fatura, sevk irsaliyesi v.s gibi belgelerin getirtilip incelenerek katılan ile sanık arasında veya katılan ile sanığın temsilcisi olduğu şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, katılanın aşamalardaki beyanlarında sanığın kendisine 116.000 TL borcu olduğunu beyan etmesi karşısında söz konusu çekin önceden doğan bir borç nedeniyle mi katılana verildiğinin araştırılması, sanığın 23/03/2012 tarihli mahkeme oturumda "... şirket adına çek keşide etmek yetkisi vekaletname ile bana verilmişti, ancak iş hacmi çok olduğu için bazen elemanlarımız yada muhasebecimizin de benim muvafakatim ile çek keşide ettiği olmuştur. Bu nedenle müdahil ...’e verilen çeki hatırlamamışta olabilirim, suç kastım yoktur." şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakla sanığın temsilcisi olduğu şirket çalışanları tarafından bu şekilde piyasaya sürülen başkaca çek ya da çeklerin bulunup bulunmadığının, şayet varsa bu çek bedellerinin şirket ya da sanık tarafından ödenip ödenmediğinin araştırılması, gerekirse bu hususta şirket adına çek keşide eden şirket çalışanlarının tanık sıfatıyla dinlenmesi, son olarak sanığın ve temsilcisi olduğu şirketin çek hesabının bulunduğu banka şubelerine müzekkere yazılarak sanığın suç tarihinden önce ve sonra suça konu çek dışında herhangi bir çek için ödemeden men talimatı verip vermediğinin araştırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde sanık hakkında üzerine atılı her iki suçtan dolayı beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.