Esas No: 2015/4413
Karar No: 2015/5496
Karar Tarihi: 21.10.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suç vasfındaki değişiklik nedeniyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4413 Esas 2015/5496 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (suç vasfındaki değişiklik nedeniyle dolandırıcılık)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait ... plakalı aracı satın almak istediğini söyleyerek, aracı sanayiye baktırmak için götürdüğü geri getirmeyerek dolandırıcılık suçunu işlediği kabul olunan somut olayda;
1) Sanığın aşamalardaki beyanlarında suça konu aracı katılandan kiraladığını beyan etmesi, tanıklar ... ve ... ile ..."in bu durumu doğrulayan beyanları birlikte değerlendirildiğinde sanığın suça konu aracı katılandan bir günlüğüne kiraladığının ancak bir gün sonunda aracı iade etmediğinin, aracı bir müddet kullandıktan sonra arızalanması üzerine tamirciye bıraktığının anlaşılması karşısında eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
3) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Sanık hakkında hükmolunan doğrudan gün adli para cezasının adli para cezasına çevrilirken uygulama maddeleri gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
5) TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.