Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/3459 Esas 2014/2539 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3459
Karar No: 2014/2539
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/3459 Esas 2014/2539 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, bir banka iş sahibinin ödediği damga vergisi borcunu yükleniciden rücuen talep etti ancak yargı organları bu talebi reddetti. Sözleşmede vergi ve harçların yükleniciye ait olduğu belirtilmesine rağmen, banka vergi borcunu ödeyerek yüklenicinin vergiye ilişkin kanun yoluna gitme hakkını elinden almıştı. Mahkeme, bankanın kararını yanlış olduğunu belirtti ve davanın reddine karar verdi. Kararda, vergi ödeme konusunda sözleşme hükümlerine uymayan bankanın kusurlu olduğu ve yükleniciye rücu edemeyeceği vurgulandı. Damga Vergisi Kanunu ve 6111 sayılı Kanun kararların gerekçelerine ek olarak bahsedilen kanun maddeleridir.
15. Hukuk Dairesi         2013/3459 E.  ,  2014/2539 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.04.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    -KARŞI OY YAZISI-
    Dava, iş sahibince ödenen damga vergisi ödemelerinin yükleniciden rücuen tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı banka iş sahibi, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı banka vekili, davalı yüklenici şirketin ödemesi gereken damga
    vergilerinin müvekkillerince ödendiğini, ödemeden sonra yapılan ödemeyi davalıdan rücuen talep ettiklerini, ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını ve takibe itiraz edildiğini itirazın haksız olduğunu ve iptalini ve % 40"dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili ise, davacı bankanın ödemesinin yasal olmadığını ve iç yazışmalarda kullanılan nüshalar yönünden vergi doğmayacağını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve % 40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
    ... 26. İcra Müdürlüğü"nün 2011/14345 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalı şirket aleyhine ödenen damga vergisi alacağına istinaden 32,317.48 TL asıl alacak, 1.753,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.070,70 TL alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 01.12.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 08.12.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde 18.12.2007 ve 26.06.2007 tarihli sözleşmeler düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bu sözleşmelerin 8. maddesinde her türlü vergi, resim ve harçlarla diğer giderlerin yükleniciye ait olduğu kararlaştırılmıştır.
    Sözleşmede vergi ve harçlardan yüklenicinin sorumlu olduğunun belirlenmiş olmasına rağmen, davacı banka yönetim kurulu 10.03.2011 tarih 10 nolu toplantısı ile tahakkuk ettirilen vergi cezalarının 6111 sayılı Kanun kapsamında banka tarafından ödenmesine karar verilip, bu bedel ilgili vergi dairesine ödenmiştir. Ödenen verginin kaynağı sözleşmenin birden fazla nüsha yapılmasından dolayı olup, dosyaya celp edilen deliller ile davalı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği ... 7. Dairesi"nin örnek kararları kapsamında bu verginin dava konusu edilmiş olması halinde yargı organınca iptal edilerek ödemeden kurtulma ihtimalinin yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Davacı banka yönetim kurulu, sözleşmeye göre vergiyi ödemede esasen sorumlu olan davalı şirketin yerine geçerek vergi borcunu ödemekle davalı şirketin vergiye ilişkin kanun yoluna gitme hakkını elinden almış bulunmaktadır. Verginin ödenmesinde davacı bankanın yasa yoluna gitmeyerek kusurlu olduğu da anlaşılmaktadır. “Hiç kimse kendi kusurundan hak elde edemez” ilkesi gereğince kusurlu olan bankanın davacıya rücu etmesini hukuk düzenini korumaz. ... 7. Dairesi"nin 20.02.1982 tarih 1984/3147 Esas 1986/437 Karar sayılı kararı emsal gösterilerek dava yoluna gidilmiş olması halinde damga vergisi borcunun terkini mümkün olduğu halde (nasıl olsa sözleşmeye göre gerçek vergi yükümlüsüne rücu hakkım var) düşüncesi ile vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilen damga vergisi borcunun ödenmiş olması davacı bankanın iyi niyetli olması halinde dahi kendi kusurundan hak elde edemeyeceği ve davalıya rücu edemeyeceği bu nedenle kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğundan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.

    Hemen Ara