Esas No: 2015/5064
Karar No: 2015/5474
Karar Tarihi: 21.10.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5064 Esas 2015/5474 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın akrabası olan sanık ... ile birlikte kendisine ait inşaat işinde diğer sanıkları çalışmadıkları halde çalışıyor gibi gösterip sigortalı yapmak suretiyle bütün sanıklar hakkında iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu, ayrıca sanıklar ... ve ..."nın inşaata ilişkin olarak ... Belediyesi tarafından düzenlenmiş gibi iki adet sahte yapı kullanma izin belgesi tanzim etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararlarına ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık ..."a ait işyerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmiş bulunan işe giriş bildirgelerinin sahte olmaması, sigorta primlerinin bir kısmının belli bir süre içerisinde, muntazam ödenmiş olması, ilk aşamada ödenmeyen primlerin ilgili kurum tarafından her zaman tahsil imkanının bulunması, ayrıca sanık ... tarafından bakiye kalan borçların toplu olarak ödendiğinin dosya içerisinde bulunan belgelerden anlaşılması karşısında katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği hususları nazara alındığında sanıklara yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun; sanık ... tarafından verilen vekaletnameye istinaden ruhsat işlemlerinin sanık ... tarafından yapılmış olması, sanık ..."e ait dosya içerisinde bulunan dilekçelerden sanığın ruhsat işlemlerinin akıbetinden habersiz olduğunun anlaşılması ve yapı kullanma izin belgelerinin aslının bulunmaması nedeniyle iğfal kabliyetinin tespitinin de mümkün olmaması karşısında resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemenin beraat kararlarına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
a)Sanık ..."a ait işyerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmiş bulunan işe giriş bildirgelerinin sahte olmaması, sigorta primlerinin bir kısmının belli bir süre içerisinde muntazaman ödenmiş olması, ilk aşamada ödenmeyen primlerin ilgili kurum tarafından her zaman tahsil imkanının bulunması, ayrıca sanık ... tarafından bakiye kalan borçların toplu olarak ödendiğinin dosya içerisinde bulunan belgelerden anlaşılması karşısında, katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği hususları nazara alındığında sanığa yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b)... Belediyesi tarafından düzenlenmediği belirlenen yapı kullanma izin belgelerinin aslının bulunmaması nedeniyle iğfal kabliyetinin tespitinin mümkün olmaması karşısında resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.