Esas No: 2015/3082
Karar No: 2015/5452
Karar Tarihi: 21.10.2015
Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3082 Esas 2015/5452 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kararın gerekçesinde nitelikli dolandırıcılık izah edildiği halde hüküm kısmında basit dolandırıcılık şeklinde sehven yazılması mahalinde düzeltilebilir bir hata olarak görülmüştür.
Katılan ..."in oğlunun psikolojik sorunları olduğu, bu durumu bir şekilde ulaştığı sanığa anlattığı, sanığın cebinden çıkarttığı kağıda kalemle birşeyler yazıp okuduktan sonra katılan ..."e oğlunun çok rahatsız olduğunu, başında birkaç tane cin olduğunu ve kendisini intihar etmeye kadar götüreceğini, cinlerin oğlu ile cinsel ilişkiye girdiğini ve bu nedenle altını ıslattığını söylediği, sanığın ayrıca kendi cinlerinin olduğunu, bu cinlerle hasta insanları tedavi ettiğini söyleyerek katılan ..."den 5.000 Euro para istediği, katılan ..."in de pazarlık ederek 2.000 Euroya anlaştıkları, katılan ..."in sanığın okuduğunu söylediği birkaç seans dua karşılığında sanığa farklı zamanlarda olmak üzere toplam 1.500 Euro para verdiği, geçen süre içerisinde oğlunda herhangi bir düzelme olmadığını ..."in sanığa söylediğinde, sanığın "bir müddet " diyerek ..."i oyaladığı ve kalan parasını ..."den istediği, ancak ..."in oğlunda herhangi bir düzelme olmadığı gerekçesi ile paranın geriye kalan kısmını ödemediği, katılan ..."in annesi olan diğer katılan ..."in de sanığın yanına gittiğinde evden devamlı kaçan gelinine çare bulup bulamayacağını sorduğu, sanığın gelinine cinlerin musallat olduğunu, onu çözebilmek için 1.000 TL para istediğini söylediği katılan ..."in de 500 TL parayı sanığa verdiği, bu olaydan sonra da ..."in gelininin 4-5 defa daha evden kaçtığı ve katılanların şikayetçi olduğu, ayrıca sanığın katılanlardan aldığı paraları iade etmediği anlaşıldığından dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 240 ve 100 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla katılan ..."e karşı dolandırıcılık hükmünde yer alan "240 GÜN", "200 GÜN" ve "4.000 TL." ile katılan ..."e karşı dolandırıcılık hükmünde yer alan "120 GÜN", "100 GÜN" ve "2.000 TL."terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.