MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, kişiyi veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında ""Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin"" kullanılması yerine ""iftira" suçunun yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görülmüştür.
Sanığın çatı onarımı yapacağı vaadiyle ... ismini kullanarak şikayetçi ... ile anlaştığı, ödemenin bir kısmını alarak ortadan kaybolduğu, sonrasında kardeşi olan diğer şikayetçi ..."nın kimlik bilgilerini beyan ederek onun dolandırıcılık kovuşturmasına maruz kalmasına sebep olduğu, akabinde ..."ya dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve infazına başlandığı bu suretle sanığın şikayetçi ..."dan haksız menfaat temin ettiği, diğer şikayetçi ..."ın ise işlemediği bir suçla ilgili kovuşturmaya maruz kalıp infaz kurumuna girmesine sebep olduğu iddia edilen olayda,
Tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı dolandırıcılık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iftira suçlarını işlediği sabit olmakla mahkemenin mahkumiyet kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın işlediği dolandırıcılık suçunun soruşturmasından kurtulmak için kimlik bilgilerini kullandığı şikayetçi ..."ın bu suç nedeniyle mahkumiyetine karar verilip cezasının infazına da başlanıldığının anlaşılması ve Anayasa Mahkemesinin 10/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 10/04/2013 gün ve 2013/14-56 sayılı kararı ile hükmedilen netice cezanın sonucu itibariyle isabetli olması karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.