Esas No: 2015/3814
Karar No: 2015/5435
Karar Tarihi: 20.10.2015
Dolandırıcılık değişen vasıf nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3814 Esas 2015/5435 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (değişen vasıf nitelikli dolandırıcılık), resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet (her iki suçtan)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, üvey kızı ..."ın marketin de çalıştığı ve kızının hesabına ait çeki kızı adına keşide edip tanık ..."a verdiği tanığın bu çeki ciro ederek aldığı malların ödemesini yaptığı, sonrasında çekin ödenmediği ve bu suretle sanığın haksız menfaat temin ederek atılı suçları işlediği iddia ve kabul edilen olayda;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Resmi belgede sahtecilik suçuna dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın; üvey kızı olan ..."ın çek hesabının ve dükkanın sahibi olduğunu, kendisinin orada çalıştığını, kızının verdiği genel vekaletnamede çek keşide etme yetkisi olduğunu düşünerek çekleri keşide ettiğini, ...in de haberdar olduğunu savunması, tanık ..."ın söz konusu çeki sanıktan aldığını ve daha evvelde benzeri şekilde alışveriş yaptıklarını ve önceki çeklerin ödendiğini, sanığın üvey kızının genelde kasada durduğunu ve ticari alışverişi sanık ile yaptıklarını belirtmesi dolayısıyla söz konusu çekin karşılıksız çıkmasının dışında çek üzerinde yapılan herhangi bir tahrifat olmaması karşısında,
Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından;
Öncelikle ..."ın çek hesabı sahibi olması nedeniyle duruşmaya davet edilerek söz konusu çekin sanık tarafından keşide edildiğinden haberdar olup olmadığı hususunda tanık olarak beyanına başvurulması ve ... hakkında söz konusu çek ile ilgili herhangi bir icra takibi yapılıp yapılmadığının, yapılıyor ise imzaya itirazın bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Nitelikli dolandırıcılık suçuna dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a)Sanığın söz konusu çeki alışveriş karşılığı verdiği ve dosyadaki eylemin aslında mağduru olan tanık ..."ın 02/07/2008 tarihinde savcılıkta ""... Gıda kaşesi altındaki imza bana aittir. Malı ..."a sattıktan bir kaç ay sonra söz konusu çeki aldım...."" şeklinde beyanda bulunduğu gözetildiğinde önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı,gözetilmeden sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraati yerine delillerin takdir ve tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
b)Kabule göre de; hüküm fıkrasında; sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak TCK"nın 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.