Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4126 Esas 2015/5433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4126
Karar No: 2015/5433
Karar Tarihi: 0.10..2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4126 Esas 2015/5433 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/4126 E.  ,  2015/5433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kabul ve uygulamada sanık hakkında sonuç hapis cezası 1 yıl 15 gün olarak tayin edildiği halde TCK 51. maddesinin uygulandığı paragrafta hürriyeti bağlayıcı cezanın ""kısa süreli"" olduğunun yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak görülmüştür.
    Katılan şirketin ... ilindeki acentesinin yetkilisi olan sanığın poliçelerden tahsil ettiği primleri katılanın hesabına aktarmayarak uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda,
    Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
    1)Tüm dosya kapsamına göre; sanığın tali acentelerden tahsil edemediği poliçe primleri nedeniyle ekonomik sıkıntıya düştüğünü ve şirkete ödeme yapamadığını, borcunu kabul ettiğini ancak suç kastının olmadığını savunması, bilirkişinin ise şirketin zararına dair raporunu şirketten gelen cari hesap ekstreleri ve bedeli ödenmeyen poliçe listelerine dayandırması, tali acenteler ve sanığın yetkilisi olduğu acente arasındaki ticari alışverişe dair tahsilatların bilirkişi tarafından incelenmemiş olması karşısında;
    Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanığın tali acentelerden poliçeler karşılığı tahsilat yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, yapılmış ise tahsil edilen poliçe bedellerinin katılan şirkete ödenip ödenmediğinin ve ödenmemiş ise hangi tarihlerde katılana gönderilmesi gerekirken uhdesinde tuttuğunun tespiti için yetkili olduğu acentenin tali acentelerle olan ticari iilişkisini gösterir defterlerin, bilgisayar kayıtlarının temini suretiyle tüm bilgi ve belgelerin bilirkişiye incelenmek üzere tevdi edilmesi ve söz konusu hususlar raporla kesin olarak saptandıktan sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken yeterisiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    2)Kabule göre de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
    3)TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu 1 yıl 15 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılması dışındaki TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, kısa süreli hapis cezası olduğundan bahisle 53/1. maddesindeki tüm hak yoksunluklarının sanık hakkında uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10//2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara