MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde polis memurları olan şikayetçiler ..., ... ve ..."ın ihbar üzerine suça sürüklenen çocuklar ve sanıkların bulundukları tren yoluna geldikleri, şikayetçilerin sanık ..."ın kimliğini sorması üzerine sanığın şikayetçilere “size kimlik vermeyeceğim, kimse beni polis otosuna bindiremez, bindirecek adamın anasını avradını sinkaf ederim, orospu çocukları, beni Allahın bir kulu buradan alamaz” şeklinde hakarette bulunduğu, sanığın ekip otosuna bindirileceği sırada diğer sanıkların ve suça sürüklenen çocukların da olaya müdahale ettikleri ve şikayetçilere “o bizim arkadaşımız, siz kimsiniz artık yeter dağa mı çıkalım, sizin ananızı avradınızı sinkaf ederiz” diyerek hakaretlerde bulundukları ve hep birlikte ellerine aldıkları taşları şikayetçilere ve ekip aracına attıkları, bu suretle suça sürüklenen çocuk ... hakkında kamu malına zarar verme, suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine hakaret suçlarını işledikleri kabul olunan somut olayda;
Her ne kadar tebliğnamede suça sürüklenen çocuk ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine hakaret suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı itiraz yolu açık olduğundan incelenmek üzere iadesine karar verilmesi belirtilmiş ise de söz konusu kararlar hakkında Muş Ağır Ceza Mahkemesinin 08.03.2012 gün ve 2012/259 değişik iş sayılı kararı ile inceleme yapılıp karar verilmiş olup bu karara ilişkin temyiz talebi bulunmadığından bu suçlar temyiz incelemesi dışında kalmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının, sanık ..."un, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
a- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen para cezalarının 5275 sayılı CGTİHK"nin 106/4. maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
b- Sanıklar ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuklar hakkında emniyete ait araca taş atmak suretiyle kamu malına zarar verme suçundan TCK"nın 152/1-a maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken cezaların TCK"nın 43. maddesine göre artırılmasına karar verilmesi,
c- Sanıklar ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın birlikte direnme suçunu işledikleri anlaşıldığından haklarında TCK"nın 265/3 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d- Sanıklar ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan ceza verilirken olayın meydana geldiği yerin dikkate alınarak TCK"nın 125/4 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
e- Sanık ..."ın suç tarihinde 19 yaşının içinde olduğu dikkate alınmaksızın hakkında kurulan hükümlerde TCK"nın 31/3 maddesi uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi,
f- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan iddianame düzenlenmediği halde TCK"nın 125/1,3-a maddesinden de cezalandırılması yoluna gidilmesi,
g- Sanıklar ... ve ..."un adli sicil kayıtlarından tekerrüre esas sabıkalarının bulunduğu anlaşılmakla hakkında verilen cezaların TCK"nın 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
h- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme; sanıklar ..., ... ve ssç ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine hakaret suçlarından ceza verilirken TCK"nın 43. maddesinden ek savunma hakkı verilmeksizin ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının, sanık ..."un, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.