Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/6461 Esas 2014/2356 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6461
Karar No: 2014/2356
Karar Tarihi: 03.04.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/6461 Esas 2014/2356 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, asıl ve birleşen dava sonucunda davalı şirketin borçlu olduğuna karar verdi. Ancak, alacaklı olan taşeronun aldığı faiz oranı kararda eksik belirtildiği için karar düzeltildi ve avans faizinin yüzde yüz fazlasını ve her halükarda yıllık %120 oranını geçmemek üzere yıllık %120 ve değişen oranlarda akdi temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtildi. Kararda, asıl ve birleşen davalara ilişkin olarak Eski TTK'nın 668. maddesi, Yeni TTK'nın 776. maddeleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi ile 6101 sayılı Kanun ve 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi hükümleri uygulanmıştır.
15. Hukuk Dairesi         2013/6461 E.  ,  2014/2356 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen davada davalı ... Yapı Malzemeleri San. Tic. A.Ş. ile birleşen davada davacı ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
    Asıl dava, taşeron ...A.Ş. tarafından yüklenici ...A.Ş. aleyhine açılmış olup, davada, sözleşme konusu işlerin yapılıp teslim edilmesine ve faturasının kesilip gönderilmesine rağmen 28.11.2002 tarih ve 000725 sıra nolu faturanın KDV"si olan 13.500,00 TL"nin ödenmediği ve tanzim tarihi olmayan 10.11.2002 vade tarihli 75.000,00 TL bedelli teminat senedinin de iade edilmediği iddia edilerek 13.500,00 TL KDV alacağının sözleşmenin 7. maddesi uyarınca aylık %10 faizi ile tahsili, teminat senedinden dolayı da borçlu olunmadığının tespiti istenmiştir.
    Birleşen dava ise, son hamil ... tarafından keşideci/taşeron ...A.Ş. ile ciranta/yüklenici ...A.Ş. aleyhine açılmış olup, davada, 10.10.2002 tanzim, 10.11.2002 vade tarihli 75.000,00 TL bedelli senedin kira alacağına karşılık davalı ....A.Ş. tarafında kendisine ciro edildiği, bu senede dayanılarak davalı borçlular hakkında ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2003/2778 Esas sayılı dosyası ile kambiyo yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı ...A.Ş."nin itirazı üzerine ... 5. İcra Hakimliği"nin 10.02.2004 tarih 2003/681 E.-2004/67 K. sayılı ilamıyla takibin iptal edildiği, davalı ...A.Ş."nin diğer davalı ....A.Ş."den alacaklı bulunması nedeniyle sözü edilen senedin teminat senedi niteliğinde olmayıp gerçek alacağı yansıttığı ileri sürülerek takip konusu senet nedeniyle davalıların borçlu olduklarının tespiti ile senet bedeli 75.000,00
    TL"nin 10.11.2002 vade tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, İcra Hakimliği kararının kaldırılarak icra takibinin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istenmiştir.
    Mahkemece, gecikmeli de olsa davacı taşeronun işi yapıp teslim ettiği ve dava konusu KDV alacağına hak kazandığı, yeni TTK"nın 776, eski TTK"nın 668. maddeleri uyarınca zorunlu unsurlardan olan tanzim tarihinin bulunmaması nedeniyle dava konusu teminat senedinin geçersiz olduğu gibi, sözleşmesinde hüküm bulunmadığından senedin teminat işlevinin yüklenici .... A.Ş."nin taşeron...A.Ş."den olan cezai şart alacaklarını kapsamadığı, iş yapılıp teslim edildiğinden teminat senedinin iade koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 13.500,00 TL KDV alacağının 06.02.2003 dava tarihinden itibaren aylık %10 gecikme faizi ile davalıdan tahsiline, 75.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın reddine dair verilen karar, birleşen davanın davacısı ... vekili ile asıl ve birleşen dosya davalısı ....A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davanın davacısı ... vekilinin tüm, asıl ve birleşen dosya davalısı ....A.Ş. Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece asıl davada hüküm altına alınan alacağa aylık %10 oranında akdi gecikme faizi uygulanmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 120. maddesinin birinci fıkrasında, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, ikinci fıkrasında da sözleşmeyle kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı belirtilmiştir. Mahkemece de kabul edildiği gibi temerrüt, davanın açıldığı 06.02.2003 tarihinde oluşmuş, davalının faiz borcu bu tarihte doğmuştur. Faiz borcunun doğduğu tarihte 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun yürürlükte olduğundan, temerrüt faizi oranlarının bu kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu kanunun 2/II. maddesine göre, dava tarihi itibariyle uygulanacak avans faiz oranı %64 olup, bu oranın yüzde yüz fazlası da %128 "dir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 7/1. maddesinde, temerrüt faizine ilişkin 120. madde hükmünün görülmekte olan davalarda uygulanacağı belirtildiğinden alacağa uygulanacak akdi temerrüt faizi oranı, takip tarihi itibariyle taleple bağlı kalınarak yıllık %120 oranını, takip tarihinden sonraki dönemler için de bu oranı aşmamak üzere avans faizinin yüzde yüz fazlasını geçemeyecektir. Mahkemece değinilen hükümler gözetilerek avans faizinin yüzde yüz fazlasını ve her halükarda %120 oranını geçmemek üzere alacağa yıllık %120 ve değişen oranlarda akdi temerrüt faizi uygulanması gerekirken 6098 sayılı TBK"nın 120. maddesiyle getirilen sınırlama dikkate alınmaksızın değişmez ve sabit şekilde aylık %10 (yıllık %120) oranında akdi temerrüt faizi uygulanması doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama
    yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın faiz oranı yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle birleşen davanın davacısı ... vekilinin tüm, asıl ve birleşen dosya davalısı ....A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm kısmının asıl davayla ilgili bölümünün ilk paragrafındaki “aylık %10 gecikme” rakam ve kelimelerinin karardan çıkartılarak yerine “avans faizinin yüzde yüz fazlasını ve her halükarda yıllık %120 oranını geçmemek üzere yıllık %120 ve değişen oranlarda akdi temerrüt” rakam ve kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Yapı Malzemeleri San. Tic. A.Ş."ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara