Esas No: 2015/3789
Karar No: 2015/5406
Karar Tarihi: 20.10.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3789 Esas 2015/5406 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın tanık olarak beyanı alınan ... vasıtasıyla tanıştığı ve medyumluk yapan sanığa tedavi etmesi için kızını götürdüğü, sanığın öncelikle “falına bakacağım” diyerek katılandan 600 TL aldığı, ertesi gün muska olduğunu, adak kesmek gerektiğini söyleyerek katılandan 400 TL istediği, katılanın bu parayı da verdiği, sanığın bir ay kadar rahatsızlık geçmezse tekrar gelmeleri gerektiğini söylemesi nedeniyle katılanın yeniden sanığın yanına gittiği, sanığın bu kez muskanın daha etkili olması için burma bilezik getirmesini istediği, katılanın kabul etmediği, ancak sanığın “çarpılırsın” diyerek katılanı korkutması üzerine katılanın bir yüzük, bir bilezik ve üç çeyrek altını verdiği, son olarak da bunların az geldiğini, çarpılacağını söyleyerek yirmi adet burma bileziği katılandan aldığı anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi; sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılandan haksız menfaat temin etmek suretiyle katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 1250 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "1250 GÜN", "1041 GÜN" ve "20.820 TL" ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.