15. Hukuk Dairesi 2013/3447 E. , 2014/2236 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davalı takibe itirazında haksız görülerek hüküm altına alınan asıl alacağın %40"ı oranında 2.176,00 TL icra inkâr tazminatına mahkum edilmiştir. İcra İflas Kanunu"nun 67/II. maddesine göre davalı borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibe itirazında haksız olması gerekir. Alacak likid olmayıp miktarı bilirkişi incelemesi ile belirleniyorsa borçlunun takibe itirazında haksızlığından söz edilemez. Somut olayda; icra takibi 06.04.2008 tarihli KDV dahil 10.697,88 TL bedelli faturaya dayandırılmış ise de, davalı davacıya gönderdiği 28.04.2008 tarihli ihtarnameyle faturayı kabul etmemiş, reddederek iade etmiştir. Fatura bedelinin teklif formu başlıklı belgedeki fiyatlara (sözleşme fiyatlarına) uygun olup olmadığı bilirkişi incelemesi ile belirlenmiş, eksik ve ayıplı imalâtın bedeli mahsup edilerek davacının alacağı 10.697,88 TL"den 5.440,00 TL"ye düşürülmüştür. Mahkemece bilirkişi raporu dayanak alınarak takip talebinde yazılı olandan daha aza hükmedildiğinden takip konusu alacağın likid olduğu ve davalının takibe itirazında tamamen haksız olduğu kabul edilemez. Mahkemece, koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken, aksi görüşle kabulü doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollaması ile mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın icra inkâr tazminatı yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının icra inkâr tazminatı ile ilgili 2 nolu bendinin karardan tamamen çıkarılarak yerine "Koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.