Esas No: 2015/4338
Karar No: 2015/5386
Karar Tarihi: 20.10.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4338 Esas 2015/5386 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında “24.11.2008” olarak gösterilen suç tarihinin katılan ... tarafından sanığa gönderilen 15.05.2008 tarihli ihtarnamenin sanığa tebliğ edildiği 26.05.2008 tarihinin yedi gün sonrasına karşılık gelen “03.06.2008” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Katılanların ortağı oldukları ... Şti. adına şirket müdürü katılan ..."nin, avukat olan sanığa 27.10.2004 tarihinde vekâletname verdiği ve sanıktan şirkete ticari ilişki kapsamında verilmiş bulunan dört adet senedin icra yoluyla tahsilini talep ettiği, sanığın 30.01.2002 vade tarihli ve 30.000 Amerikan doları meblağlı senet ile 30.10.2001 vade tarihli ve 15.000 Amerikan doları meblağlı senedin tahsili için hiçbir işlem yapmadığı, 30.11.2001 ve 30.12.2001 vade tarihli, 25.000 Amerikan doları meblağlı iki senet için başlattığı icra takiplerinde ise ödeme emirlerinin borçluya tebliğe çıkarılmasından sonra hiçbir işlem yapmayarak icra dosyalarının işlemden kaldırılmasına sebebiyet verdiği, katılanların 14.05.2008 tarihli ihtarname ile senetlerin tahsili için yaptığı işlemlere ilişkin sanıktan bilgi istemeleri üzerine, sanığın gerçeğe aykırı şekilde icra takiplerinin devam ettiğini ve tahsilat yapacağını söyleyip katılanları oyaladığı, 30.10.2001 vade tarihli ve 15.000 Amerikan doları meblağlı senedi ihtarnameye rağmen iade etmediği iddia olunan somut olayda;
1- Sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın TCK"nın 257/2. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2010 tarihli ve 2010/49 Esas, 2010/546 Karar sayılı kararı ile birleştirilmesine karar verilmesi üzerine söz konusu bu kamu davası ile sanığın TCK"nın 257/1. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının aynı eyleme ilişkin olduğunun mahkemenin karar gerekçesinde tartışılması, her iki kamu davasının konusunun sanığa verilen senet için icra takibinde bulunmayarak avukatlık görevini gereği gibi yapmadığı iddiası olduğunun belirtilmesi karşısında tebliğnamedeki sanık hakkında mahallinde ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan bir karar verilmesi gerektiğine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Katılanlar tarafından sanığa gönderilen ... 7. Noterliğinin 15.05.2008 tarihli ve 9061 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 30.10.2001 tarihli senedin geri verilmediğinin belirtilmesi, sanığın mahkemeye gönderdiği 24.08.2009 havale tarihli dilekçesinde söz konusu senedi dilekçe ekinde ibraz ettiğini ifade etmesi, ancak mahkemenin senedin dilekçe ekinde bulunmadığını tespit etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; dilekçenin ... Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla gönderilmiş olması da dikkate alınarak senedin akıbetinin araştırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın huküki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
b) Kabule göre de; sanığın cezalandırılmasına ve beş ay süre ile avukatlık mesleğinin icrasının yasaklanmasına karar verilirken uygulama maddeleri olan TCK"nın 155/2. maddesi ile 53/5. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.