Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4092 Esas 2015/5340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4092
Karar No: 2015/5340
Karar Tarihi: 19.10.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4092 Esas 2015/5340 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir şahsın dolandırıcılık suçu ile suçlu bulunduğunu ve sanıkların da dolandırıcılık suçuna iştirak ettiğini belirtmiştir. Ancak, sanıkların etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaklarını belirtmiştir. Sanıkların suç tarihinden bir ay sonra başka bir olayda yakalandıkları ve mağdur tarafından tanındıkları anlatılmıştır. Kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı için sanıkların beraatine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme, sanıkların temyiz itirazlarını yerinde bulmuş ve hükmü bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesi (Etkin pişmanlık hükmü)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (Temyiz yoluyla bozma hükmü)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (Hükümlerin bozulması)
23. Ceza Dairesi         2015/4092 E.  ,  2015/5340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Meçhul bir şahsın, ... köyünde limon bahçesi satma vaadiyle mağdur ..."e ulaşıp 15.000 TL parasını aldıktan sonra ortadan kaybolduğu, bu eylem kapsamında mağdur, meçhul şahıs ile buluşacakları yere geldiğinde, burada bulunan sanıklar ... ve ..."ın da gözetleme yaparak etrafı kontrol ettiklerinin ve bu suretle meçhul şahısla iştirak halinde atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda;
    5237 sayılı TCK.nun 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için failin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi gerekir. Zararın failin rızası hilafına veya ondan habersiz olarak üçüncü kişilerce giderilmesi hallerde, failin gerçek anlamda pişmanlığından söz edilemez. Somut olayda mağdurun zararının, sanıklarla tanışmasına ve istemeden de olsa dolandırılmasına aracılık eden şahıslarca tazmin edildiği ve anılan maddenin uygulanma koşullarının oluşmayacağı gözetilmeden sanıklar lehine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanıkların suç tarihinden yaklaşık bir ay sonra başka bir eylemleri nedeniyle yine benzer şekilde ... köyündeki bir limon bahçesini başkasına satıp bankadan parasını çekerken yakalandıkları ve mağdur ..."e de teşhis ettirildikleri, 29.09.2010 tarihli teşhis tutanağı incelendiğinde mağdurun, meçhul şüpheli ile buluştuklarında, biraz ileride bulunan iki şahsın kafalarını uzatıp dikkatli ve kuşkulu şekilde kendilerine baktıklarını, bu şahıslardan birisinin sanık ..."a oldukça benzediğini, ayrıca diğer bir şahsın da zabıta binasının karşısındaki çiçeklerin arkasından kafasını uzatıp kontrol eder gibi baktığını, bu şahsın da sanık ..."a benzediğini beyan ettiği olayda, sanıkların meçhul şüphelinin dolandırıcılık eylemine fiilen iştirak ettiklerine ve üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.























    Hemen Ara