Esas No: 2015/4134
Karar No: 2015/5296
Karar Tarihi: 19.10.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4134 Esas 2015/5296 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ...
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait şirketten 19/06/2006 tarihinden geçerli kira sözleşmesine istinaden kiralamış olduğu ..., ..., ... ve ... plakalı Hyundai marka araçların kiralarını bir müddet ödedikten sonra ödememeye başladığı gibi, katılana da araçlarını iade etmediği, bu araçlardan ... plakalı aracı katılan ..."ye kendi aracıymış gibi 18.500 TL"ye haricen sattığı, diğer araçlarda da benzer tasarruflarda bulunduğu iddia ve kabul olunan olayda;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1 -Sanık hakkında katılan ...’a karşı işlemiş olduğu kabul olunan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle kendisine 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanındıktan sonra 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça konu aracın sanığa ifa ettiği meslek ya da hizmet dolayısıyla tevdi edilmemiş olması nedeniyle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde TCK"nın 155/2. maddesine göre uygulama yapılması,
2- Sanık hakkında katılan ...’ye karşı işlemiş olduğu kabul olunan dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
Sanığın diğer katılan ...’dan kiralamış olduğu aracı katılan ...’ye kendisine aitmiş gibi beyanda bulunmak suretiyle haricen satmış olması karşısında unsurları itibariyle dolandırıcılık suçunun oluştuğu anlaşıldığından tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan ...’nin 03/12/2010 tarihli duruşmada sanık tarafından kendisine 1000 TL’lik iade yapılmış olduğunu ifade etmesi karşısında, 5237 sayılı TCK 168/4 fıkrası uyarınca sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediğinin katılandan sorulmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.