MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede,
Sanığın bilirkişi raporundaki tespite nazaran sahte olarak tanzim ettiği anlaşılan çeki tedavüle sokmuş olması sebebiyle hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmemiş ise de; iddianamedeki anlatıma ve dosya kapsamına göre, zamanaşımı süresi içerisinde bu suç bakımından karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın kardeşi ..."tan habersiz olarak ... Ltd. Şti. ... Bankası şubesindeki hesaba ait çek koçanını şirketin tek yetkilisi olan ağabeyinden habersiz olarak kendi imzasıyla imzalayıp, 27/10/2007 keşide tarihli 7.000 TL bedelli hamiline olarak tanzim edip imzaladığı, bu şekilde tedavüle çıkarttığı ve böylece yetkisi olmadığı halde tanzim ederek tedavüle çıkarmış olduğu çeki karşılıksız bırakmak suretiyle haksız menfaat temin ettiği iddia ve kabul olunan olayda;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın çek ile bir ilgisinin bulunmadığını ifade etmesi ve suça konu çekin kime, hangi ilişki çerçevesinde verildiğinin dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle çekin son hamili olan ... usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilerek, suça konu çeki kimden, hangi ticari ilişki çerçevesinde aldığının sorulması, çekin hamiline tanzim edilmiş bir çek olması hasebiyle; ciro zinciri, cirantaların
ifadelerinden ve çekin arkasındaki ciranta imzalarından takip edilip, ilgili cirantalar araştırılıp dinlendikten sonra çekin sanık tarafından kime, hangi ilişki kapsamında ve ne zaman verildiğinin, sanığın bu çek karşılığında ne kadar haksız menfaat temin ettiğinin ortaya çıkarılması, mevcudiyeti halinde bu ilişkiye dair makbuz, ticari defter kayıtları, sevk irsaliyeleri ve sair delillerin toplanarak denetime imkan verecek şekilde dosya içerisine konulması, varsa tanıkların dinlenmesi, çekin duruşmaya getirtilip incelenerek özelliklerinin ve iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının duruşma tutanağına yazılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) 5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması,
b) ... Ağır Ceza Mahkemesinin 25/02/2011 tarihli tutuklanmaya yönelik yakalama emri gereğince 06/09/2011 tarihinde tutuklandığı anlaşılan sanığın tutuklulukta geçirdiği sürelerin, 5237 sayılı TCK"nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsubu gerektiğinin kararda gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.