Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3527 Esas 2013/2691 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3527
Karar No: 2013/2691
Karar Tarihi: ...04.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3527 Esas 2013/2691 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/3527 E.  ,  2013/2691 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat .....geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, alacak istemi ile açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı şirketin ....05.2007 tarihli ... kalemlik siparişinin davacı şirket tarafından kabul edilmesi sonucu taraflar arasında akdî ilişki kurulmuş, malzemeler davacı şirket tarafından imâl edilerek, sipariş formunda kararlaştırılan sürede davalı şirkete teslim edilmiştir. Bu malzemeler davalı şirket tarafından Kazakistan’daki “.....” ünvanlı .... operatörü şirketin mağaza tefriş ve tanıtım işinde kullanılmıştır. Davalı şirket daha sonra sözlü olarak diğer mağazalarda kullanılmak üzere siparişlerde bulunmuş, davacı şirket tarafından bu siparişler ....06.2007-....02.2008 tarihleri arasında imâl edilerek davalı şirkete teslim edilmiş, her sözlü sipariş için ayrı ayrı ... adet fatura düzenlenmiş, bunların bedelleri davalı şirket tarafından ödenmiştir. Bu konularda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Davacı şirket vekili ....02.2008 tarihinde davalı şirket yetkilisi .....’ün yine sözlü olarak 40 mağaza için daha ayni malzemeleri sipariş verdiğini, ancak daha sonra almaktan vazgeçtiklerini, malzemeleri hazır hale getirdiklerini, başka yerde kullanılma imkânının olmadığını belirterek alacak isteminde bulunmaktadır. Davalı şirket vekili ise yeni bir siparişlerinin olmadığını savunmaktadır.
    Davalı şirket Kazakistan’daki “...” ünvanlı .....operatörü şirketin mağazalarının tefriş ve tanıtım işini üstlenmiş, ....05.2007 tarihli sipariş formunun müştereken imzalanması sonucu taraflar arasında akdî ilişki kurulmuştur. Daha sonra ... kez sözlü sipariş üzerine davacı şirket tarafından diğer mağazalar için imâl edilen malzemeler teslim edilmiş, faturalar düzenlenmiş, bedelleri tahsil edilmiştir.
    Taraflar arasındaki ticari ilişki sözlü siparişlerle sürdürülmüştür. Davacı şirket vekili, davalı şirket temsilcisinin ....02.2008 tarihinde 40 mağaza için daha sözlü siparişte bulunduğunu, malzemeleri davacı şirketin hazırladığını, ancak davalı şirketin siparişleri olmadığını savunarak malzemeleri teslim almadığını beyan etmiştir. Taraflar arasında temel
    .
    akdî ilişkinin kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Daha sonra ... kez sözlü sipariş üzerine davacı şirket tarafından mal imâli ve teslimi yapılmıştır. Davacı şirketin ....02.2008 tarihinde sözlü olarak 40 mağaza için sipariş verildiği iddiası, taraflar arasındaki ilişkinin yürüyüş şekline ve hayatın olağan akışına uygundur. Sadece bu sözlü sipariş iddiasının kabul edilmemesi, yazılı belge aranması çok fazla kuralcı davranmak olarak yorumlanmıştır.
    Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “ücret isteme hakkı” başlıklı .... maddesinde, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı düzenleme 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun .... maddesinde de yer almaktadır. Davacı şirketin tacir olduğu, yapılan işin ticari işletmesiyle ilgili bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı şirketin imâl ettiği malzemeleri piyasada başka şekilde kullanma ve satma imkânının olmadığı da anlaşılmaktadır.
    Bu durumda gerekli araştırma ve değerlendirme yapılarak hüküm oluşturulması gerekirken, davanın sipariş verildiğinin yazılı belge ile kanıtlanamaması gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş, davacı şirket tarafından imâl edildiği iddia edilen malzemelerin halen davacı şirket elinde olduğu anlaşılmakla, Türk Ticaret Kanunu’nun .... maddesindeki düzenleme uyarınca kâr dahil edilmeden, 2008 yılı mahalli serbest piyasa rayiçleri de dikkate alınarak, halen davacı elinde bulunan dava konusu malzemeler değerlendirilerek münasip bedelin belirlenmesi için keşif yapılarak konunun uzmanı makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılarak istek miktarı da dikkate alınıp, hüküm kurulmasından ibarettir.
    Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı şirket yararına BOZULMASINA, 990,00 TL vekâlet ücretinin davalı şirketten alınarak, ...’daki duruşmada vekille temsil olunan davacı şirkete verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ....04.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    ..

    Davacı, davasında davalının siparişi üzerine imâl ettiği mağaza tefriş ve tanıtımı ile ilgili ürünlerin teslim almaktan kaçınılması iddiasıyla alacak isteminde bulunulmuştur.
    Davalı savunmalarında dava konusu mallarla ilgili sipariş vermediğini ileri sürerek akdî ilişkiyi inkâr etmiştir. Siparişin verildiği ve akdî ilişkinin kurulduğu iddia edilen 2008 yılında yürürlükte bulunan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288.
    .

    maddesi gereğince alacağın miktarına göre kabul edilmeyen sözleşmenin varlığının yazılı delille ispatı zorunludur. Davacı yanca ibraz edilen ....02.2008 tarihli müşteri sipariş formu davalı şirketin kaşesi ile yetkililerinin imzasını taşımadığından yazılı delil olmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bir belge niteliğinde de değildir. Davacı, inkâr edilen akdî ilişkinin varlığını yasal delillerle kanıtlayamamış, hatırlatılmasına rağmen yemin teklif hakkını da kullanmamıştır.
    Sözleşmenin yapıldığı ileri sürülen tarihte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun .... maddesindeki “Tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. Bundan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre tacirin münasip ücret isteme hakkı sözleşme bulunmasına rağmen ücret hakkında açık bir hüküm bulunmaması (818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesindeki gibi), Borçlar Kanunu’nun 410 ve müteakip maddelerinde belirtildiği üzere, vekâleti olmaksızın başkası yararına (hesabına) iş görme ve sözleşme dışı ya da fazlası imalât olması şeklinde ve üç halde sözkonusu olabilir (..... ...... Ticaret Kanunu Şerhi 1981 basım sahife 141-142). Aynı düzenleme 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun .... maddesinde de mevcuttur.
    Tarafların tacir oldukları ihtilâfsızdır. Davacının iddiasına göre davalı şirket, dava dışı olan .....’da kurulu .... ünvanlı ....operatörü şirketin mağaza tefriş ve tanıtım işlerini üstlenmiş olup bunların bir kısmını taşeron olarak davacıya yaptırmaktadır. Davacı ile davalı şirketin ticari defter kayıtları ve bilirkişi raporunda bir tek işle ilgili sipariş sözleşmesi olup bundan sonra yaklaşık ... işyeri ile ilgili davacının imalâtları yaptığı bedellerini de aldığı, eldeki davada önceki imalâtlarla ilgili alacak talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Talep edilen alacağın dayanağı olan işle ilgili davalı tarafından yazılı sipariş verilmediği, akdî ilişki kurulmadığı gibi yetkisiz dahi olsa davalı şirket elemanının talimatı ile davalı şirketin işletmesi yararına bir imalât yapılmamıştır. Dava konusu işlerin daha önce kurulan sözleşme ilişkisinin ifası sırasında ya da devamında sözleşme dışı fazla imalât ya da iş olarak yapıldığı da ileri sürülmemektedir. Davalı daha önceki imalâtları dava dışı Kırgızistan şirketi işyerleri için yaptırdığından, davacının yaptığını ileri sürdüğü mağaza tefriş ve tanıtımı ile ilgili malların davalı şirket ve işletmesi yararına olması da sözkonusu değildir. ... uygulamasında 6762 Sayılı TTK’nın .... maddesinin uygulanmasıyla ilgili emsal kararlarında geçerli bir sözleşme olmaksızın ya da hiçbir sözleşme yapılmamasına rağmen bir tacirin diğer taraf veya tacirin yararına bir iş veya hizmet görmüş olması koşulları aranmaktadır (... .... HD’nin 26.04.2010 gün 2008/1272 E., 2010/4484 K., 27.01.2009 gün 2008/1113 E., 2009/4849 K. ....06.2000 gün 2000/4982 E.K., 03.02.1999 gün 1999/7206-9916 E.K., ....05.1989 gün 1988/5980 E., 1989/3139 K., 02.03.1982 gün 1982/508-848 E.K., sayılı ilâmları).
    Bu durumda akdî ilişkinin varlığı kanıtlanamadığından davacı, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre alacak isteminde bulunamayacağı gibi, alacağın dayanağı olarak gösterilen iş ve imalâtlar davalının ticari işletmesiyle ilgili ve yararına olmadığı ve sözleşme dışı fazla imalât yapılması da sözkonusu olmadığından 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun .... maddesine göre münasip bir ücrete hak kazanamadığından, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkemenin red kararının onanması düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz.
    .


    Hemen Ara