Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3150 Esas 2015/5285 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3150
Karar No: 2015/5285
Karar Tarihi: 19.10.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3150 Esas 2015/5285 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dolandırıcılık davasında, şikayetçilerin evlilik vaadi ile dolandırıldığı ve dolandırıcılık suçunun sabit görüldüğü belirtilmiştir. Dosya incelenirken, gerekçeli kararda sehven başka bir kişinin temyiz dilekçesinden bahsedildiği ve bu hatanın düzeltildiği belirtilmiştir. Sanıkların temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, kararda 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulamasına ilişkin bir yanlışlık yapıldığı ve bu yanlışlığın düzeltilerek kararın onanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/3150 E.  ,  2015/5285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli kararın ikinci sayfasında ""sanık ..."in savunması"" kısmında adı belirtilen sanığın savunmasından bahsedilmesi gerekirken, sehven dosya ile ilgisi bulunmayan başka bir kişinin temyiz dilekçesinden bahsedilmiş olması, mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak görülmüştür.
    Sanıkların, evlenmek isteyen şikayetçiler ile muhtelif zamanlarda ve ayrı ayrı iletişime geçerek, en başından beri evlenme niyeti taşımadığını bildikleri bir tanesi aynı dosya kapsamında yargılanan ..."ı ve diğeri açık kimliği tespit edilmeyen ... ismindeki bayanları şikayetçiler ile tanıştırmak suretiyle ve evlendireceklerine inandırarak evlilik amacıyla şikayetçilerden muhtelif ziynet eşyaları ve paraların alınmasını sağladıkları, bayanların, şikayetçilerin ikametlerinde kısa bir süre kaldıktan sonra da bir bahaneyle ikameti terk ettikleri, şikayetçilerin suç duyurusunda bulunmaları üzerine yakalanan sanıkların, bu şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Sanıkların, sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak
    5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükümlerin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde yer alan, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, "" kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara