Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3514 Esas 2015/5246 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3514
Karar No: 2015/5246
Karar Tarihi: 15.10.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3514 Esas 2015/5246 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/3514 E.  ,  2015/5246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ...’nin babası ...’nin ...bank ... Şubesinin 455567-351 numaralı çek hesabı sahibi olduğu, adı geçenin bu hesap üzerinden aldığı çek koçanlarını sahibi olduğu ... Petrol Turizm, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait petrol istasyonunda bulundurduğu, ...’nin 2007 yılının içerisinde hac vesilesi ile yurtdışına çıkması üzerine sanığın babası adına düzenlenmiş çek koçanında yer alan B1304565 seri numaralı çek yaprağını 15.000 TL meblağlı ve 01/01/2008 tarihli, B1304559 seri numaralı çek yaprağını 18.000 TL meblağlı ve 10/01/2008 tarihli, B1304562 seri numaralı çek yaprağını ise 19.000 TL meblağlı ve 30/01/2008 tarihli olacak şekilde doldurup altlarını bizzat imzaladıktan sonra söz konusu çek yapraklarını daha önceden ticari ilişki içerisinde bulunduğu katılan ...’e borcuna karşılık olmak üzere verdiği, suça konu bu çeklerin bankaya ibrazında karşılıksız çıkmaları üzerine katılan tarafından çeklerde keşideci olarak yer alan sanığın babası ... aleyhine icra takibi başlatıldığı, bilahare icra takiplerinden haberdar olan ...’nin imza inkarında bulunması üzerine katılan tarafından başlatılan icra takiplerinin durduğu, bu şekilde sanığın yetkisi olmadığı halde çek keşide etmek ve bu çekleri katılanı verip kullanmak suretiyle üzerine atılı “zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarını işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
    1-Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 Esas ve 69 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, buna göre somut olayda; sanığın aşamalardaki savunmalarında babasına ait şirketin maddi olarak sıkıntıya düştüğü dönemlerde katılandan borç para aldıklarını ve bunun karşılığında katılana çek verdiklerini, suça konu çekleri de katılana olan borçları nedeniyle kendisinin düzenleyip katılana verdiğini beyan etmesi, katılanın da aşamalardaki beyanlarında sanıkla aralarında 15-20 kez para alışverişi olduğunu, suça konu çeklerin de bu para alışverişi nedeni ile sanık tarafından kendisine verildiğini beyan etmesi, tüm dosya kapsamından söz konusu çeklerin hangi ticari ilişkiye istinaden ve hangi zaman diliminde katılana verildiklerinin dolayısıyla önceye dayalı bir borç nedeniyle mi verildiklerinin net bir şekilde tespit edilememiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuyu yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından; sanığın ve katılanın bir kez daha dinlenerek; sanığın son olarak hangi tarihte katılandan borç para aldığının, söz konusu çeklerin bu borç paranın alındığı sırada mı yoksa para alışverişinden sonraki bir tarihte mi katılana verildiğinin tespit edilerek, buna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    2-Sanık hakkında zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın aşamalardaki savunmalarında suça konu çekleri babası adına imzalayarak katılana verdiğini, daha önceden de benzer şekilde tanzim ettiği bu şekildeki çekleri piyasaya sürdüğünü beyan etmesi ve yine dosyada mevcut delillerden suça konu çeklerin aynı borç için mi yoksa farklı borçlar için mi verildiğinin tespit edilmemiş olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın babası olan ...’nin tanık sıfatıyla dinlenilerek suça konu çeklerin oğlu tarafından keşide edilmesine rıza gösterip göstermediği, bu hususta bilgisi olup olmadığı hususları ile sanığın daha önceden benzer şekilde şirket ve kendisi adına çek keşide edip etmediği hususunda bilgi ve görgüsünün tespit edilmesi, yine sanığın ve katılanın bir kez daha dinlenerek ve gerekirse ve mevcut olması halinde sanık ve katılan arasındaki ticari ilişkiye ilişkin tüm belgeler getirtilip incelendikten sonra sanığın suça konu çekleri hangi tarihte katılana verdiğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






















    Hemen Ara