11. Hukuk Dairesi 2019/1284 E. , 2020/5693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : (KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 17.06.2014 gün ve 2014/41 - 2014/150 sayılı kararı bozan Daire"nin 10.10.2018 gün ve 2018/3581 - 2018/6178 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, "FLAT" markasının müvekkili adına 07.05.2004 tarihinde TPE nezdinde tescil edildiğini, davalılardan ...’ın öncesinde müvekkili şirkette usta olarak çalıştığını, daha sonra kendi işyerini kurduğunu ancak müvekkili şirketten öğrendiği yöntem ve tasarımları kullanarak, müvekkiline ait broşürleri birebir taklit ettiğini, “FLAT” markasını kendi ürünlerinde ve web sayfasında kullanarak haksız rekabette bulunduğunu, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini ve müvekkilinin itibarını zedelediğini ileri sürerek, müvekkili şirketin "FLAT" markası ve eserden doğan hakları ile haksız rekabet teşkil eden fiillerin tespiti ve önlenmesini, tecavüzün giderilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla markaya tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle uğranılan zarara ilişkin olarak 5.000,00 TL, eser niteliğindeki broşürlerin taklidi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin olarak 2.000.00 TL maddi tazminat ile 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiş, 19.04.2012 tarihinde, maddi tazminat talebini 15.785,34 TL olarak ıslah etmiştir
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamı sonrası direnme kararı verilmiş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-111 E- 2018/1261 K. sayılı ilamında mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek, bozma kararına eylemli olarak uyulduğu, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği, direnme olarak adlandırılan kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu belirtilmiş olmakla, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflarca hükümsüzlük davasının açıldığına dair dosyaya hiç bir beyan ve savunmada bulunulmadığı, karar verildikten sonra temyiz safhasında hükümsüzlük davasından bahsedildiği, dosyaya bildirilmeyen davanın sonucunun beklenilmesine karar verilmesi yada sonuçlanan davaya göre 43. madde kapsamında davacının aktif dava ehliyeti konusunda değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, hükümsüzlük kararının kesinleştiği, davacının tescilli 2004/12822 sayılı FLAT ibareli markasının sadece 35. sınıf alt grubunda yer alan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi” hizmetleri yönünden kısmen hükümsüz kılındığı, davacı markasının 35. sınıftaki çok değişik hizmetler grupları ile tescilli olduğu, davaya dayanak hizmetler yönünden ise tescilin devam ettiği, bu halde davacının 556 sayılı KHK 43. maddesinde belirtilen dava açabilecek şahıslardan olduğu, davacı yanın aktif dava ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacının tescilli markasına davalının tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve ref"ine, 15.785,00 TL maddi ve takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın ıslah tarihi olan 19/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve hükmün ilanına dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebepler ve somut olaya uygulanacak olan 556 sayılı KHK’nın 44. maddesi uyarınca markaların hükümsüzlüğüne ilişkin kararların geçmişe etkili olarak hüküm doğuracak olmasına ve bu nedenle davacının dayandığı 2004/12822 sayılı ‘’FLAT’’ ibareli markanın 35. sınıfın “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi” hizmetleri yönünden davalılara karşı ileri sürülemeyecek olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK’nun 442. maddesi uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 20,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.