Esas No: 2021/555
Karar No: 2021/2806
Karar Tarihi: 17.06.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/555 Esas 2021/2806 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı arsa sahipleri vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16.07.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme tarihinde mevcut olmayan ve inşaat süreci içerisinde ortaya çıkan yeni imar düzenlemesindeki haktan faydalanarak metrekare fazlalığını çatı katının tamamını kendisine özgülenmiş dubleks bağımsız bölümde kullanması sebebi ile sözleşmenin 7/g maddesine göre davacıların arsa paylarına isabet edecek parasal karşılığının tespiti ile ödenmesi gerektiğini, bağımsız bölümlerde ve ortak kullanım alanlarında eksik ve kusurlu imalatların giderilmesi için sözleşmede yükleniciye özgülenen 14-15-19 no"lu bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla gecikme cezaları karşılığı 10.000Euro, imar düzenlemesinden kaynaklı 5.000,00TL, kira tazminatı 10.000,00TL’nin tahsili ile nama ifaya izin verilmesini talep etmiş, 06.06.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle de, kira alacağına ilişkin talebini 597.617,00TL’ye, gecikme cezası alacağını ise 694,800Euro’ya çıkararak, Euro alacağının karşılığını 1.555.170,80TL olarak hesaplamak sureti ile toplam 2.120.404,80TL üzerinden harç tamamlama işlemi yaptığı anlaşılmıştır.
Birleşen Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/379 Esas sayılı dava dosyasında davacı arsa sahipleri; sözleşme uyarınca bağımsız bölümlerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle ilk davanın açıldığı 23.03.2011 tarihi ile ihtar tarihi olan 28.11.2013 tarihleri arası için hesaplanan kira tazminatının tahsili için başlatılan icra takibine davalı yüklenici tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Birleşen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/264 Esas sayılı dava dosyasında davacı arsa sahipleri; taraflarına teslimi gereken bağımsız bölümlerin ve ortak alanların yüklenici tarafından eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, bunların giderilmesi için asıl davada nama ifaya izin ile 14 nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesinin talep edildiğini, söz konusu bağımsız bölümün sözleşme uyarınca yükleniciye düşmesine rağmen arsa sahibi İsmail Güden adına tescil edildiğini belirterek söz konusu bağımsız bölümün eksik ve ayıplı işler karşılığı satışına izin verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada ıslah da gözetilerek kira tazminatı alacağının kabulüne, bağımsız bölümlerdeki toplam 141.654,47TL’lik, ortak alanlardaki 31.500,00TL’lik eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi, 3.921,00TL iskan alınma masrafının karşılanması için yükleniciye düşen 14 nolu bağımsız bölümün satışı için davacı arsa sahiplerine izin ve yetki verilmesine, diğer bağımsız bölümler yönündeki taleplerinin reddine, ayrıca asıl davada gecikme cezası, fazla inşaat alanı, davalının inşaattan el çektirilmesi ve sair talepler hakkında verilen hüküm bozma ilamı dışında kalmakla kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2014/379 Esas sayılı davanın kabulü ile itirazın iptali ile asıl alacak tutarı 553.936,55TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, birleşen 2015/264E Sayılı davanın kısmen kabulü ile ekik ve ayıplı işlerin giderilmesi için 14 nolu bağımsız bölümün satışı hususunda davacı arsa sahiplerine izin ve yetki verilmesine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmesi sonucunda Dairemizin 2020/729 Esas – 2020/1668 Karar ve 18.06.2020 tarihli kararı ile, birleşen 2014/379 Esas sayılı dava dosyasında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, asıl ve birleşen 2015/264 Esas sayılı nama ifaya izin davalarında eksik ve ayıplı işler giderim bedeline ve bunların karşılığında 14 nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesi doğru olmuş ise de, hüküm fıkrasında bağımsız bölümün en az satış değeri ile eksik ve ayıplı işlerin neler olduğu ve giderim bedellerinin hüküm fıkrasında tek tek gösterilmemesinin yanlış olduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda mahkemece, asıl ve birleşen 2015/264 Esas sayılı dava dosyaları için hüküm fıkrasında eksik ve ayıplı işlerin ve giderilme bedellerinin tek tek gösterildiği, 14 nolu bağımsız bölümün de 410.000,00TL’den az olamayacak şekilde satılması için davacılara yetki verildiği, birleşen 2014/379 Esas sayılı dava dosyası için de icra inkar tazminatının reddi ile bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen konular hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Karar, asıl ve birleşen 2014/379 Esas sayılı dava dosyasında davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl davada, davacı arsa sahipleri tarafından nama ifaya izin verilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından 23.09.2012 tarihli yapılan keşif sonucu bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 26.11.2012 tarihli raporda, satışına izin verilen 14 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle değeri 410.000,00TL olarak belirlenmiştir. Davalı yüklenici, bilirkişi tarafından belirlenen değerin güncel değeri yansıtmadığını, belirlenen satış değerinin 2012 yılına ait olduğunu, bu bedelden bağımsız bölümün satışa çıkartılması durumunda yok pahasına satılmış olacağını, ayrıca bu süreç içerisinde inşaata devam edilerek bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda belirtilen eksik ve ayıplı işlerin giderildiğinden nama ifaya izin ve satış yetkisi verilmesini gerektirir bir durum olmadığını savunmasına rağmen mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
İş bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi kurulu ile birlikte mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, nama ifaya izin kapsamında satışına izin verilen 14 nolu bağımsız bölümün karar tarihine en yakın güncel değerinin tespit edilmesi ve davacı arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerdeki ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerin giderilip giderilmediği konusunda ek rapor düzenlenmesinin istenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın asıl davada davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 17.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.