Esas No: 2015/14561
Karar No: 2015/5245
Karar Tarihi: 15.10.2015
Tehdit - 4320 sayılı Kanuna muhalefet etmek - mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14561 Esas 2015/5245 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, 4320 sayılı Kanuna muhalefet etmek, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davaya katılmak istemediğini beyan eden ve hakkında mahkemece verilmiş bir katılma kararı da bulunmayan şikayetçinin karar başlığında katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde görülmüştür.
Sanık ..."in suç tarihinden önce annesi olan şikayetçiye karşı şiddet şiddet içeren davranışlarda bulunmasından dolayı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 18.08.2009 tarih ve 2009/288 Değişik İş Sayılı kararı ile 3 ay süre ile annesinin yaşadığı evden uzaklaştırılmasına, şikayetçiye yönelik şiddet içeren ve korkutma amaçlı davranışlardan men edilmesine karar verildiği, sanığın henüz bu 3 aylık süre dolmadan tedbir kararının gereklerine aykırı davranarak 17/10/2009 tarihinde şikayetçinin ikametgahına gittiği, burada şikayetçiye ait evin camlarını kıran ve şikayetçiyi tehdit eden sanığın böylelikle üzerine atılı “tehdit”, “4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkındaki Yasaya muhalefet etmek” ve “ mala zarar verme” suçlarını işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; sanık hakkında soyut tehdit iddiası ile 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması istemi ile açılan kamu davasında sanığın hangi sözlerle şikayetçiyi tehdit ettiği açıklanmadan ve sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 106/1. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında düzenlenen suç tiplerinden hangisine uyduğu açıkça belirtilmeden, yine olayın tek tanığı olup soruşturma aşamasında ifadesi tespit edilen, bu ifadesinde de sanığın herhangi bir tehdit eyleminden bahsetmeyen ...’in ifadesi alınmadan eksik inceleme ile ve uygulanan kanunun maddesinin ilgili cümlesi gösterilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Uyap sisteminden temin edilen ve bir örneği de dosya içerisinde bulunan sanığa ve şikayetçiye ait aile nüfus kayıt örneğine göre; sanığın, camlarını kırmak suretiyle zarar verdiği ikametin sanığın annesine ait olduğunun sabit olması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 167/1-b maddesinde şahsi cezasızlık sebebi olarak öngörülen “üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz” hükmü gereği sanık hakkında 5271 sayılı 5271 sayılı CMK"nın 223/4-b maddesi gereği ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
3- Sanık hakkında “4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanuna muhalefet etmek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun, 20.03.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"nun 23. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilmeden sanığın yazılı şekilde 4320 sayılı Yasanın 2/son maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi, yine bu suça ilgili hüküm kurulurken sanık hakkında tedbir uygulanmasına ilişkin ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 18.08.2009 tarih ve 2009/288 Değişik İş Sayılı kararının okunaklı ve onaylı sureti getirtilmeksizin okunaksız ve fotokopi niteliğindeki duruşma tutanağının hükme esas alınması,
4- Sanık hakkında mala zarar verme, tehdit ve 4320 sayılı Yasaya Muhalefet Etmek suçlarından kurulan hükümlerde; 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bend halinde sayılan hususlar, aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki yasal düzenlemeler, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar hep birlikte ve isabetli bir şekilde değerlendirilip, suç kastındaki yoğunluk, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınarak, ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden; sanık hakkında takdiri indirim hükümlerinin değerlendirilmesi sırasında dikkate alınabilecek "...sanığın suç işlemedeki ısrarlı tutumu..." biçimindeki gerekçe ve sanığın "...suçu işleme şekli..." gibi yasadaki ifadenin soyut şekilde tekrarından ibaret yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile, sanık hakkında atılı suçlardan hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
5- Sanığın adli sicil kaydında görünen ve mahkemece tekerrüre esas alındığı değerlendirilen ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 6 yıl 6 ay hapse ilişkin hükmün 27/02/2002 tarihinde infaz edildiğinin anlaşılmasına göre, öncelikle söz konusu ilamın getirtilerek kesinleşme ve infaz tarihlerinin incelenmesi ve sonucuna göre tekerrür durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, kayda göre infazı üzerinden 5 yıldan fazla bir süre geçen ilam nedeniyle sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması suretiyle infazına karar verilmesi ve hüküm fıkrasında ve karar gerekçesinde tekerrüre esas alınan kaydın gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.