Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/31 Esas 2013/2538 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/31
Karar No: 2013/2538
Karar Tarihi: ...04.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/31 Esas 2013/2538 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile davacı arasındaki icra takibi sonucu açılan davada, mahkeme davalının yasal tebligat adresinin değiştirilmesine rağmen eski adresine tebligat yapılması nedeniyle davalının savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmetti. Bu durumda, 1086 sayılı HUMK'nın 73. maddesi gereği dava dilekçesinin Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine uygun ve hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde davalıya tebliğ edilmesi, savunma hakkının sağlanması zorunludur. Davada taraf teşkili, dava koşulu olduğundan dolayı dava dilekçesinin yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ edilmemesi savunma hakkını ortadan kaldıracak nitelikte bir usul hatasıdır. Bu nedenle mahkeme kararları yanlıştır. Kanun maddeleri ise 1086 sayılı HUMK'nın 73. maddesi ve 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 35. maddesidir.
15. Hukuk Dairesi         2013/31 E.  ,  2013/2538 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı ... ile davalı ...... Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ....03.2012 gün ve 2010/569-2012/189 sayılı hükmü süreden reddeden Dairemizin 05.....2012 gün ve 2012/5947-2012/6118 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, icra takibine takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâli istemiyle açılmış; mahkemece davanın kısmen kabulüyle ... .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/8248 takip sayılı dosyası üzerinden takip konusu yapılan asıl alacağın ....264,00 TL tutarındaki kısmı üzerinden davalının vâki itirazının iptâline, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; verilen karar davalı şirket vekilince temyiz edilmiş, mahkemenin 2010/569 Esas, 2012/189 Karar sayılı ve ....03.2012 tarihli kararı ile temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş ve sözü edilen kararın davalı vekilince süresi içinde yaptığı temyiz başvurusu incelenerek Dairemizin 05.....2012 tarih, 2012/5947 Esas ve 2012/6118 Karar sayılı ilâmıyla da temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş ve davalı vekilince karar düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur.
    ... .... İcra Müdürlüğünün 2009/8248 takip sayılı dosyası kapsamından; davacı tarafından, davalı şirket hakkında adi takip yoluyla başlatılan icra takibinde, düzenlenen takip talepnamesine, davalı şirketin tebliğe yarar adresinin ".........../..." olduğu yazılmış ve ödeme emri de gösterilen adreste usulüne uygun şekilde takip borçlusu davalı şirket yetkilisine tebliğ edilmiştir. Davalı şirketin, yasal tebligat adresinin, az yukarıda belirtilen adres olarak değiştirilmiş olduğu husus da, .....azetesi"nin 08.....2009 tarihli ve 7413 sayılı nüshasının 123. sayfasında yayımlanmıştır. İcra takip tarihi itibariyle davalı şirketin, değiştirilen tebliğe yarar adresi, davacı tarafından bilindiği halde; dava dilekçesinde davalı şirketin değiştirilen önceki adresi "tebliğe yarar adres olarak gösterilmiş ve ilk tebligat dava dilekçesinde gösterilen adres üzerinden davalıya gönderilmiş ve tebliğ olunmadan iade olunduktan sonra da tüm tebligatlar, 7201 sayılı Tebligat Yasasının 35. maddesi hükmüne göre davalı şirkete tebliğ olunmuştur. Oysa, az yukarıda açıklandığı üzere; icra takip ve dava tarihleri itibariyle davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı yasal tebligat adresi, icra takip alacaklısı davacı tarafından bilinmektedir. Mahkemece de, bu husus gözden kaçırılarak, yapılan tebligatlar da Tebligat


    Yasası ve Tüzüğü hükümlerine uygun şekilde yapılmamıştır. Somut olayda uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nın 73. maddesi hükmü gereğince, dava dilekçesinin, Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine uygun ve hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde davalıya tebliğ edilmesi, savunmasını yapabilme olanağının sağlanması, ondan sonra davacı iddiası ve davalı savunması çerçevesinde uyuşmazlığın esasının incelenip hükme bağlanması zorunludur. Çünkü, davada taraf teşkili, dava koşulu olduğu gibi, dava dilekçesinin yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ edilmemesi, savunma hakkını ortadan kaldıracak nitelikte bir usul hatasıdır. Tüm bu sebeplerle, davalının savunma hakkı kısıtlanmış ve mahkemece gönderilen tebligatlar usulsüz yapılmış olduğu halde; mahkemece, davalı vekilinin temyiz itirazlarının süre yönünden reddine ilişkin verilen ....03.2012 tarihli kararın da, Dairemizce verilen 05.....2012 tarihli ve 2012/5947 Esas 2012/6118 Karar sayılı ilâmı da doğru olmamıştır. O halde, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne ve sözü edilen kararların ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının, davalı şirketin savunma hakkının kısıtlanmış olması sebebiyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle yerel mahkemece verilen yukarıda sayısı belirtilen ....03.2012 tarihli kararı ile Dairemizin 05.....2012 tarih, 2012/5947 Esas ve 2012/6118 Karar sayılı ilâmının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkemece verilen 2010/569 Esas ve 2012/189 Karar sayılı hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, ödediği temyiz, ... başvuru ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara