Esas No: 2015/2566
Karar No: 2015/5205
Karar Tarihi: 15.10.2015
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2566 Esas 2015/5205 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında; dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında; dolandırıcılık suçundan; mahkumiyet
2- Sanıklar ... ve ...
3- O yer Cumhuriyet savcısı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık ... hakkında sahtecilik suçundan hüküm kurulmamasına yönelik olduğu belirlenerek incelemede;
Sanık ... hakkında sahtecilik suçundan açılan dava ve kurulan bir hüküm de bulunmadığından o yer Cumhuriyet savcısının bu suça ilişkin temyiz başvurusunun 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa, bilirkişi raporlarına, sanıkların ikrar içeren beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların, kardeşleri olan diğer sanık ... adına katılan bankanın ... şubesinden 24.04.2006 tarihinde taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi uyarınca 87.500 TL, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi uyarınca da 12.500 TL kredi kullanıma ilişkin olarak kredi sözleşmesi yaptıkları, sanık ..."un her iki kredi sözleşmesinin kefil bölümünü adının ... olduğunu belirterek imzaladığı, sanık ..."un ise kefil bölümünü adının ... olduğunu belirterek imzaladığından sanıkların, eylemlerinin zincirleme şekilde sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa, bilirkişi raporlarına, sanıkların ikrar içeren beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde katılan bankanın ... şubesinden 24.04.2006 tarihinde taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi uyarınca 87.500 TL, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi uyarınca da 12.500 TL kredi kullanıma ilişkin olarak kredi sözleşmesi yaptıkları ve kredi sözleşmesinin kefil bölümünde şikayetçi ... ve ... adını ve imzasını kullanmak suretiyle katılan bankadan tahsis edilmemesi gereken kredinin açılmasını sağlamak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."un yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- Sanıklar ... ile ..."un 31.07.2008 tarihli duruşmada "Zarar yönünden 7 taksit ödedik, daha sonra ödeyemedik, ancak 2 arabamızı yani otobüsleri teslim ettik, araçlar bankadan satışa çıkacak daha sonra borcumuz olmadığına dair kağıt verilecek" şeklindeki beyanları ile katılan bankanın 06.12.2007 tarihli yazısında sanıkların kısmi ödeme yaptıklarının bildirilmesi karşısında; katılan bankaya kısmi ödeme nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerine muvafakati bulunup bulunmadığı sorularak TCK"nın 168/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılmamış olması,
b- Sanıklar hakkında TCK"nın 158/1-f,son maddesi gereğince hüküm kurulurken belirlenen temel gün adli para cezasının elde edilen haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son madde hükmü uyarınca sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.