Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5217 Esas 2015/5186 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5217
Karar No: 2015/5186
Karar Tarihi: 15.10.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5217 Esas 2015/5186 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Serbest muhasebeci sanığın, müşterisi olan katılanın vergi borcunu ödemek amacıyla aldığı farklı miktarlardaki paraları mal edinmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilmiştir. Ancak, serbest muhasebecilerin vergi borcunu ödemek gibi bir görevi olmadığı ve suça konu paranın yatırılmasının görev ilişkisi kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle sanığın cezası TCK'nın 155. maddesinin birinci fıkrası yerine ikinci fıkrası uyarınca kurulmuştur. Ayrıca, adli para cezası öngörülen suçlarda hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde adli para cezasının da alt sınırdan tayini zorunlu olmasa da, yeterli gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi bozmayı gerektirmiştir. Kanun maddeleri olarak, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu'nun 2/a maddesi, Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirleri Odaları Birliği'nin Mecburi Meslek Kurallarına ilişkin genelgesinin 1. maddesi, TCK'nın 155. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/5217 E.  ,  2015/5186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın muhasebe işlerini yürüten serbest muhasebeci sanığın katılandan vergi borcunu yatırmak amacıyla değişik zamanlarda aldığı farklı miktardaki paraları mal edinmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
    Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1- Serbest Muhasebecilerin 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanununun 2/a maddesinde belirtilen görevleri sırasında, vergi borcunu yatırmak gibi bir görevinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirleri Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kurallarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan “meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değer alamazlar” şeklindeki hükmü karşısında, suça konu paranın yatırılmasının sanıkla katılan arasındaki görev ilişkisi kapsamında bulunmayıp TCK’nın 155. maddesinin birinci fıkrası yerine ikinci fıkrası uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre ise; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 340 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



















    Hemen Ara