Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/1574 Esas 2013/2445 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1574
Karar No: 2013/2445
Karar Tarihi: 09.04.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/1574 Esas 2013/2445 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, dava iş sahibinin danışmanı olan bir firmaya 3 kişilik hakem heyeti tarafından bakılması gerektiğini savunarak tahkim itirazında bulunmuştur. Mahkeme, tahkim itirazını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, sözleşmenin tahkim şartının geçerli olmadığına karar verilerek karar bozulmuştur. Uyuşmazlığın çözüm yeri mahkemedir.
Kanun Maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Tahkim Kanunu.
15. Hukuk Dairesi         2013/1574 E.  ,  2013/2445 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Davalı süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde, sözleşmenin 32. maddesi uyarınca davaya davalı iş sahibinin danışmanı olan dava dışı ..... firmasının tayin edeceği iki inşaat mühendisi ve bir hukukçudan oluşan üç kişilik hakem heyetince bakılması gerektiğini savunarak tahkim ilk itirazında bulunmuştur.
    Mahkemece tahkim ilk itirazı kabul edilerek mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak, hukuki uyuşmazlıkların çözüm yeri mahkemelerdir. Ancak, sözleşmenin tarafları kamu düzenini ilgilendirmeyen ve arzularına bağlı olan konularda aralarında çıkacak uyuşmazlıkların halli için tahkim yolunu seçebilirler. Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenebilmesi için taraflar arasında geçerli olarak yapılmış bir tahkim anlaşmasının varlığı zorunludur. Tahkim anlaşması, bağımsız bir tahkim sözleşmesi şeklinde yapılabileceği gibi asıl sözleşmeye tahkim şartı konulmak suretiyle de yapılabilir. Tahkim anlaşmasının kurucu unsuru uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklamasıdır. Tahkim anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Uyuşmazlıkların öncelikli olarak hakemlerce, olmazsa mahkemelerce çözüme bağlanacağı kararlaştırılan tahkim sözleşmeleri veya şartları açık ve kesin tahkim iradesini içermediğinden geçerli sayılamaz.
    Somut olayda; Yanlar arasındaki 30.06.2012 günlü sözleşmenin “İhtilafların Halli” başlıklı 32. maddesinde “...Yüklenici eğer haksızlığa uğradığını iddia ederse bu hususlarla ilgili olarak işin devamı süresince itiraz ve şikayetlerinin nedenlerini açıklayan bir dilekçe ile
    .
    işverene başvurma hakkına sahiptir. İşveren bu dilekçeyi aldıktan sonra en geç on gün içerisinde yükleniciye cevap yazar. Eğer anlaşmazlık ... gün içerisinde çözülmezse ............ firmasının tayin edeceği iki inşaat mühendisi ve bir hukukçudan ibaret bir hakem heyeti tarafından hazırlanacak raporla sorunun çözümüne gidilir. Eğer anlaşmazlık çözülmezse taraflar ... Mahkeme ve İcra dairelerine başvurarak haklarını arayabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşmenin bu hükmü açık ve kesin bir tahkim iradesini içermediğinden taraflar arasında geçerli tahkim şartı bulunduğu kabul edilemez ve uyuşmazlık tahkim yoluyla çözümlenemez. Uyuşmazlığın çözüm yeri mahkemedir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; sözleşmedeki tahkim şartı geçersiz olduğundan tahkim ilk itirazını reddederek sıradaki itiraz olan mahkemenin yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlamak, yetki itirazının reddi halinde ise işin esasına girerek sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. Mahkemece geçersiz tahkim şartına dayanılarak görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .

    Hemen Ara