MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın pazarlama ve satış elemanı olarak çalıştığı şirkette müşterilerden tahsil ettiği paraları şirkete vermeyerek uhdesinde tuttuğu ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda ;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Sanığın savunmasındaki "Ben müşteki şirkette satış elemanı olarak çalışıyordum. Müşteriye satılan ancak müşteri tarafından iade edilen ürünler muhasebede hesaptan düşülmesi gerekirken düşülmemiş ve bu sebeple hesapta açık çıkmış. Çünkü bu ürünlerin müşteride faturası gözüküyor ancak muhasebede faturası gözükmüyor. Ben ürünlerden sorumlu olduğum için beni sorumlu tuttular...Söz konusu belge altındaki imza bana aittir. Ancak ben imzaladığımda bu belgenin üst tarafı boştu. İşe girenlere hep bu şekilde boş belge imzalatıyorlardı. Ben de bu belgeyi boş olarak imzaladım" şeklindeki iddiaları da nazara alınarak, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın tahsil edip de katılan şirkete teslim etmediği kabul edilen miktarın bulunup bulunmadığı, varsa gerçek miktarın ne olduğu şirket kayıtlarından bilirkişi marifetiyle araştırılıp, sanığın paraları uhdesine geçirdiği yönünde tutulan tutanaktaki imzaları bulunan kişilerin tanık olarak dinlenmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.