Esas No: 2015/3213
Karar No: 2015/5152
Karar Tarihi: 14.10.2015
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3213 Esas 2015/5152 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gıyapta verilen mahkumiyet kararı kanuna aykırı tebliğ olduğundan sanığın talebinin süresinde kabulü ile sanığın temyiz talebine yönelik incelemede;
... ve ... ile birlikte ... Kadın Doğum Hastanesi yanındaki çay bahçesinde oturdukları sırada tanık ..."un önceden tanıdığı ancak katılanın tanımadığı sanığın yanlarına geldiği, bir süre birlikte oturdukları, katılanın cep telefonunu masanın üzerine bıraktığı, daha sonra sanığın katılana "abi ne kadar güzel telefonun varmış" diyerek masanın üzerinde bulunan katılana ait Samsung marka cep telefonunu aldığı, ayağa kalkarak masanın yanında dolaşmaya başladığı, daha sonra yanlarından ayrıldığı, katılan ve yanındakilerin sanığın bir işinin çıktığını ya da birisini görüp gittiğini düşünerek bekledikleri, 15 dakika sonra katılanın telefonunu aradığı ancak hattın kapalı olduğu anlaşılan ve güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu iddia ve kabul edilen somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılana telefonun ne kadar güzel olduğunu söyleyerek katılanın rızası haricinde masanın üzerinden aldığı cep telefonunu iade etmeyerek uzaklaşması şeklinde sübut bulan eylemi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 esas, 2012/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere, zilyetliğin devredilmemiş olması nedeniyle TCK"nın 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 180 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.