Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11064 Esas 2015/5141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11064
Karar No: 2015/5141
Karar Tarihi: 14.10.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11064 Esas 2015/5141 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, İzmir Otogarı'nda bir kişiyle arkadaşlık kurup babasının öldüğünü hayır yapmak istediği yalanını söyleyip 500 Euro parasının olduğunu belirterek 350 TL almış ve karşılığında yasal para olma özelliğini kaybetmiş orijinal bir Peru parası vermiştir. Bu eylem dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan sanık mahkum edilmiştir. Ancak kararda adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükümde yer alan eksiklikler ve sanığın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gibi hususlar bozmayı gerektirmiştir. Hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “365 gün” ve “7300 TL” adli para cezası terimleri tamamen çıkartılmış ve yerine sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresi eklenmiştir. Mahkeme kararında yer alan kanun maddeleri ise TCK'nın 53. ve 58. maddeleridir.
23. Ceza Dairesi         2015/11064 E.  ,  2015/5141 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, ... Otogarında otobüs beklemekte olan katılan ..."a yaklaşarak arkadaşlık kurduğu, katılana babasının öldüğünü hayır yapmak istediğini 500 Euro parasının olduğunu ve 850 TL yaptığını bildirdiği, katılana üzerinde ne kadar parası olduğunu sorarak 350 TL parası olduğunu öğrenmesi üzerine katılana “sen 350 TL"yi bana ver, parayı bozdur, üzerini de harçlık yap” diyerek katılandan 350 TL"yi aldığı ve yasal para olma özelliğini kaybetmiş olan 1 adet orjinal Peru parası verdiği böylelikle sanığın hileli hareketler ile katılanı kandırarak maddi menfaat sağladığı anlaşıldığından eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
    2- TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    3- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07.06.2011 tarih, 2011/9-88 esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkumiyeti bulunmasına karşın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “365 gün” ve “7300 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesine,hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine "Sanığın İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2004 tarih ve 2002/309 Esas-2004/101 Karar sayılı hükmü ile mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK"nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın sanık hakkında tekerrüre esas alınan ....Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/11 Esas-2005/576 Karar sayılı ilamına konu olan 4 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara